Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dilek Kaya, doktora öğrencisi Ezgi Albayrakoğlu'nun araştırma projesi İzmir'in "unutulan sinemalarına" ışık tuttu.
Doç. Dr. Kaya ve Albayrakoğlu, 1953 yılından 1988'e kadar Türkiye'de sinemanın en canlı dönemlerine tanıklık eden İzmir'in en büyük, en popüler ve kısmen açılır-kapanır tavanıyla belki de dünyanın en ilginç sinema salonlarından olan Yıldız Sineması özelinde, kentteki sinemaları ve sinemaya gitme kültürünü tarihsel olarak yeniden inşa etmeye çalıştı. Proje, Yaşar Üniversitesi tarafından da 'Bilimsel Araştırma Projesi' kapsamında desteklendi.
60 SİNEMA VARDI
Doç. Dr. Dilek Kaya, İzmir'de 1948 yılında toplam 5 bin 600 koltuk kapasiteli 8 kapalı sinema salonu olduğunu belirterek, "1960'lı yıllar itibariyle 60'ın üzerine çıktığı ve sadece Basmane semtindeki Yıldız Sineması'nın 1800 koltuk kapasitesine sahip olduğu biliniyor. Bu sinemalarda yalnızca film gösterimleri değil, tiyatro oyunları, konserler gibi birçok kültürel etkinlik de gerçekleştirilmiş.
Aynı dönemde, yazlık sinema sayısı açısından bakıldığında, İzmir, Türkiye'de, Adana'nın ardından ikinci sırada.
Tüm bu sinema salonlarının neredeyse tamamı gerek 1970'li yılların ortasından itibaren Türkiye'de sinema sektöründe yaşanan ekonomik kriz nedeniyle, gerekse takip eden yıllarda gerçekleşen kentsel dönüşümler sırasında ya kapanmış ya da yerlerini iş hanlarına, apartmanlara veya spor tesisi gibi sinema dışı işlevlere sahip yapılara bırakmış" diye konuştu.
YAŞLI VE YORGUN
Eski Yıldız Sineması'nın, bugün hala eski yerinde Basmane Gaziler Caddesi No: 40- 42'de, Yıldız Kapalı Futbol Sahası olarak fiziki varlığını sürdürdüğünü hatırlatan Dilek Kaya, "Salondaki koltuklar sökülmüş, balkon yıkılmış, localar artık yerinde değil. Ama bir zamanlar sinema perdesinin olduğu devasa yüzey hala büyük kumaş perdeyle örtülü. Aralayıp arkada şimdi yırtık olan gümüş perdeyi bile görebiliyorsunuz. Üst kat fuayede artık masa tenisi ve bilardo masaları var. Ama binanın içinde dolaşırken hala Lüks Balkon, Balkon Loca levha ve tabelalarını, 'Loca Memuru Yoksa Lütfen Zili Çalınız' yazısını görmek mümkün. Bir miktar eski tahta koltuk, iki Cİnemeccanica marka projeksiyon makinesi ve orada burada göze takılan teneke film kutuları ile makaralar hala etrafta. Yaşlı ve yorgun bina hala ve inatla bizlere aslında sinema olduğunu hatırlatıyor" dedi.
SİNEMA AİLESİ
Doç. Dr. Dilek Kaya, "Yıldız'da Osman Işıkalp ile tanıştık. Sinemanın eski müdürü Oğuz Işıkalp'in oğlu, çocukluğu sinemada geçmiş.
Annesi Ülfet Işıkalp da sinemada gişe memuruymuş. Annesi ve babası sinemada tanışıp evlenmiş. Yine gişe memuru Nadide Özdemir ile makinist Ferruh Özdemir sinemada çalışırken evlenmişler. Sinema aileleri olmuş" dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: