Darbe girişiminin ardından düzenlenen onca operasyon sonrası net bir sekilde anladık ki hain yapının bir kanser hücresinden farkı yok, her bir noktaya sirayet etmiş, hastalığı Türkiye Cumhuriyeti'nin pek çok kurumuna bulaştırmış.
Gerçeği söylemek gerekirse, Fethullah Gülen'in teröristlerinin bu sonuca hazırlıklı olduğunu düşünüyorum. Kamufle yeteneklerinin üst seviyede olduğunu tahmin ettiğimiz bu teröristleri devletin en can alıcı noktalarından söküp atabilmek belki de aylarımızı alacak ama eninde sonunda bu çirkin, bu rezil yapıdan zihinlerde en ufak bir toz parçası dahi kalmayacak. Gelinen nokta bize çok önemli öğütler aşıladı. Öncelikle bir kişinin adının önüne gelebilecek tek sıfatın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğunu anladık. Cemaatlerin liderlerine biçtigi poz veya Fethullah Gülen gibi teroristlerin müridlerine verdiği ad, hiçbir ismin önünden söylenmemeli. Bireyi (Fethullah Gulen) tanrısallaştıran ön adlar demokratik ülkelerde, kimi kesimlerin devletten önce bu gibi tehlikeli bir yapıya güven duymasına neden oluyor.
Sonra, Cumhurbaskanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı sonrası önümüzde çok net bir tablo belirdi; kavga edebiliriz, farklı düşünebiliriz, siyasi düşüncelerimiz bizi birbirimizden ayıran en önemli etken olabilir, lakin biz kardeşiz.
Hele hele dört bir yanı düşmanla çevrili bu dünyada öyle bir kardeşiz ki, birimizin eli kesilse diğerimiz ağlıyor.
Sonra, yıllardan beri ilk kez devletin üst kademesinin bir araya gelebildiğini gördük.
Bu çok önemli. Bizim TBMM'de gördüğümüz o hırçın tablo, söz konusu vatan savunması olunca yok olup gitti. Tüm siyasiler tek bir ağızdan konuşabilme erdemini gösterdi.
Artık şu bir gerçek ki, Kurtuluş Savaşı ruhu, bu devletin başına en ufak bir fenalık gelse topraktan doğar gibi yeniden doğacak. Belki bir Mustafa Kemal Atatürk bizimle birlikte olmayacak ama onun torunları, onun Cumhuriyeti emanet ettiği gençleri soz konusu vatan savunması olduğunda tereddüt etmeyecek.
Türkiye Cumhuriyeti, bir asır önce sarsılmaz bir gerçek ile vücut buldu. Egemenliğini asla bir takım kötü insanlara teslim etme niyetinde olmayan Türkler, yarın karşısına çıkacak herhangi bir düşmanı, teknolojik gücüne bakmaksızın alt edebilecek kudreti damarlarındaki asil kanda hep bulacaktır.
İşte böyle fedakar bir topluluk için yaratilan Cumhuriyet de onun en önemli ayağı demokrasi de bu ülkeden çekip koparılamayacak kadar damarlaşmış ve Türk insanının vücuduna bir daha ayrılmamak üzere teneffüs etmiştir.
Ben, Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve muhalefet partisi genel başkanlarımıza gösterdikleri kararlı tutum için bir kez daha teşekkür ediyorum. Hain FETÖ terör örgütünün karşısına vücudunu siper eden halkımızın yazdığı bu kahramanlık destanı, Cumhuriyetimizin ilelebet payidar kalacağını bir kez daha bize gösterdi.
İyi haftalar...

Yorumlar
Kalan Karakter: