Siyaseti tozu dumana katan o entrikalı günler pek geride kalmışa benziyor. TBMM'nin bu asgari müşterekte birleşen tavrı kuşkusuz herkesin takdirini topladı. Devletin bekası söz konusu olduğunda aynı kararın altına imza atabilecek 3 partinin varlığından söz ediyorum. Ki suiistimale açık bu dönem, hiç kimse tarafından lehe çevrilme adına kullanılmıyor. Ne AK Parti, ne CHP, ne de MHP kendi kararları altına rakip partilerden “güç” talep etmiyor. Bu birliktelik çok partili dönem içerisinde bugüne değin görülmüş değil. Umarım iş, Ortadoğu'nun kanla dolu topraklarında sıra vatanı korumaya geldiğinde aynı birlikteliği bugün olduğu gibi gösteririz.
FETÖ operasyonları
FETÖ operasyonlarının ardından net bir gerçek göze çarptı. Bu denli ivedi operasyonlar, istihbarat teşkilatını da, polisi de yanlışa sürükleyebilir. Ki kendini bilmez tiplerin FETÖ'cü diye suçladığı masum insanlar da mevcut. Bununla ilgili AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Nükhet Hotar'ın komisyon sözünü duyana kadar içimiz rahat değildi. Lakin Hotar'ın kurulacak komisyonlar sonrası suçlu ile suçsuzu ayırt edeceklerini söylemesi, devlet kurumlarında çalışıp suçsuz yere buralardan uzaklaştırılanların içine su serpti. Daha önce, bu gibi zamanlarda at izi ile it izinin birbirine karışmasının doğal olduğunu söylemiş, konunun gazetecilik mesleğine geldiğinde, düşmanı çok olan gazetecilerin masum oldukları halde rahatlıkla FETÖ'cü olarak suçlanabildiğini belirtmiştim. Hotar'ın sözleri kamuoyunu rahatlatmak adına önemliydi.
Demir ağlar örelim
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin, TCDD'yi de içine alan çalışmaları sonrası trafik yükünü otobüslerin üzerinden alıp raylara bindiren çalışması bence kimi yanlışları olsa da Kocaoğlu'nun arkasında bırakacağı en önemli iş olacak. Zira TCDD ile ortaklık önemli bir karardı, bugün meyvelerini yiyoruz. Mevcut Metro hattını genişletmek önemli bir karardı, bugün meyvelerini yiyoruz. Arkadaşlarımın bugün manşete taşıdığı haber unutulan bir şeyi yeniden gündeme getirmek adına önemliydi. Net hatırlıyorum, Buca ve Kordon'a verilen tramvay sözleri bugün gibi aklımda. Ben Aziz Başkan'ın bu konuyu tekrar İzmir'in gündeme getireceğine inanıyorum. Her ne kadar önümüzdeki yıl Üçyol-Buca Metrosu için adım atılacak olsa da Buca'nın arkada kalan mahallelerini besleyecek bir tramvay veya metroya ihtiyaç var. Bunun için hazır bir yol da var üstelik…
Ve Kordon… Hangi biriniz tarihi Rum evlerinin önündeki rayları unutabildi. Nostaljik bir tramvay Kordon için olmazsa olmazdır. Ve Aziz Başkan verilmiş bu sözü mutlaka yerine getirecektir. Ben bunların yanında bir hatırlatma daha yapmak istiyorum. Kültürpark'tan Kadifekale'ye teleferik veya Agora'dan Kadifekale'ye yürüyen yol projesinin mutlaka yapılması gerektiği kanaatindeyim. Bunun için bir an önce harekete geçmeliyiz. Roma Tiyatrosu, bölgedeki tarihi evlerin restorasyonu ve Agora'nın bir an önce yeryüzüne çıkarılması projeleri de İzmir'in turizmi açısından elzemdir.
Yıldırım gibi ekip
Ödemiş'in 5 bin nüfuslu Kaymakçı Mahallesi'nde, Başbakan Binali Yıldırım'ı karşılamak ve destek vermek üzere, gençlerden bir tezahürat grubu oluşturuldu. Binali Yıldırım ile 2010 yılında, bakanlığı döneminde tanışma fırsatı bulduğunu anlatan, grubun kurucusu, Kaymakçı eski Belediye Başkanı ve Ödemişspor Başkanı Halil Güler, 100 kişilik bir tezahürat ekibiyle Binali Yıldırım'ı takip ettiklerini söyledi. Sayın Başbakan için İzmir'de bu denli karşılıksız sevgi paha biçilemez bir değer taşıyor olmalı...
İyi haftalar.

Yorumlar
Kalan Karakter: