Futbolun Duraklama Süresi: Profesyonel Halı Saha
Reklam
Burak Solak

Burak Solak

  • Instagram

Futbolun Duraklama Süresi: Profesyonel Halı Saha

21 Şubat 2024 - 13:46

Sevgili futbolseverler,

Futbolun kimi zaman göz ardı edilen bir gerçeğinden bahsetmek istiyorum: 90 dakikalık bir futbol maçında topun ortalama oyunda kalma süresinin 40-50 dakika olması. Evet, doğru duydunuz. Futbolun ne kadar tempolu bir oyun olduğunu düşünürsek, bu istatistik oldukça düşündürücü.

Süper Lig’in 26. haftasındaki maçların, topun oyunda kalma sürelerinin ortalamalarına baktığımız zaman, 46:43 dakikayla en düşük ortalamanın Çaykur Rizespor – Fenerbahçe maçında olduğunu görüyoruz. Saha ve hava şartlarının da ne kadar etkisi olsa da, ne yazık ki, bu durum her zaman böyle. Topun oyunda kalma süresinin en fazla olduğu maç, Beşiktaş- Tümosan Konyaspor maçı. 90 dakika diye bildiğimiz maçta, sadece 57 dakika futbol seyretmişiz. Bir halı saha maçından daha az bir süre…

Türk futbolunda sık sık şikayet edilen bir konu var: Hakemlerin kolay düdük çalması. Bu, oyunun akışını kesiyor ve seyir zevkini azaltıyor. Avrupa'daki futbol ortamına baktığımızda ise durumun biraz farklı olduğunu görebiliyoruz. Orada, oyunun durması için gerçekten önemli bir neden olmadıkça düdük çalınmıyor. Hakemler, oyunun sürekli akmasını sağlayarak, futbolun tadını çıkarmamızı mümkün kılıyorlar.

Bir de şu gerçeği kabul etmek gerekiyor: Milyonlarca lira kazanan futbolcuların sahada sergiledikleri performans, bazen amatör bir halı saha maçındakinden pek de farklı değil. Belki teknik açıdan bir üstünlük var ama tempoyu ve mücadeleyi düşündüğümüzde, aradaki farkın ne kadar azaldığını görebiliyoruz. Futbolcular, hakemlerin bu inisiyatifini çok kullanıyorlar. Aldıkları ufacık bir temasta dahi kendilerini yere bırakıp, maçın soğumasını sağlıyorlar. Becerileriyle koruyamayacakları skorları belki de bu şekilde korumak daha kolaylarına geliyordur.

Bir zamanlar İngiltere'ye giden bir Türk futbolcu, maç esnasında dinlenmek için topun taca çıkması için dua ettiğini anlatmıştı. Nedeni ise Türk futbolunun hızına(!) alışık olması ve oradaki tempoya ayak uyduramamasıymış. Bu hikaye bize, farklı futbol ortamlarında, oyuncuların nasıl farklı deneyimler yaşayabileceğini gösteriyor.

Her dakika maçın durması, gerçekten de seyir zevkini çok fazla azaltıyor. İnsanlar artık futbolu sevdikleri için değil, alıştıkları için izler hale geldiler. Futbolun güzelliği, oyunun sürekli akmasıyla, heyecanın hiç eksilmemesiyle ortaya çıkıyor. Bu yüzden, belki de hakemlerin biraz daha az düdük çalması, oyunun daha keyifli hale gelmesine yardımcı olabilir.

Sonuç olarak, futbolun gerçekten de bir tempolu oyun olduğunu unutmamalıyız. Profesyonel liglerdeki maçlarda bile, topun oyun alanında kalma süresinin ne kadar az olduğunu görmek şaşırtıcı olabilir. Ancak, bu durumu normalleştirmemek ve oyunun tadını çıkarmak önemlidir.

Futbol dolu günler dilerim!

YORUMLAR

  • 0 Yorum