''2024 için 3 dilek hakkın olsa''
Reklam
Melis Konukoğlu

Melis Konukoğlu

''2024 için 3 dilek hakkın olsa''

31 Aralık 2023 - 16:14

Cevval bir yıldı Türkiye için!

Ama ne yazık ki yine pusulasız bir halde giriyoruz yeni bir yıla.

Kimimiz acının tam ortasında bir yangına düştü, kimimiz ise başkalarının acısına dışarıdan bakarak acıların harcı oldu.

‘Keşke sadece deprem sallasaydı yeryüzünü’ dedirtecek kadar da cabbar olan kimi doymamışlar yüzünden sallandı her bir zerremiz.

Henüz yılın başında, dünyanın hepten çivisinin çıktığını düşündüren kaygı verici olaylar meydana geldi; üstelik bunlar sadece depremle kalmayıp çokça olayla kendine vücut buldu - Entelektüel dünyanın, finans dünyasının, iklimin, Jeopolitiğin, etiğin kontrol edilemez bir halde olduğunu görmemek mümkün değil artık.

Tabii ki de sadece mide bulandıran olaylarla yüzleşilmedi. Arada sırada da olsa umulmadık yararlı dönüşümler de oldu.

O zaman da kötünün bir an için unutulacağı kaygısı içinde, diğerleri gibi olmaya sürüklendiklerini fark eden insanların; öyle ya da böyle sanki bir mucize eseri ile bu açmazdan çıkmanın yollarını bulacağına inanmaya başladı ama bunun hemen sonrasında bambaşka daha karanlık daha sıradan insani itkileri açığa vuran başka kargaşalar açığa çıktı ve bu yüzdendir ki ‘türümüzün manevi yetersizliğinin eşiğine varıp varmadığı’ sorgulanıyor yine tüm uzmanlarca.

Sahi; manevi yetersizlik mi insanı hayvani olan ‘id’ duygularına yöneltiyor?

Yoksa etik ve ahlak kavramlarına olan eksik bilgi mi insan olmayı engelliyor?

Tanrı bilinci yeterli mi?

Eğer yeterliyse; bu manevi bilinçle, nasıl oluyor da, kimi çocuklar yine bu maneviyatı yüksek kurumlara emanet edildiklerinde göz göre göre taciz ediliyor?

Ya da başka bir değişle, iyiliğin baki olduğu manevi duygularda nasıl oluyor da bir insan can çekişirken enkazda, bir diğer insan yardım edene haraç kesiyor?

Söz konusu olan baş döndürücü tüm olan biteni bir kenara bırakırsak…

Benim dertlerimin içinde bunlardan da fazlası var!

Derdim;

Değişimden ödü kopanlarla.

Düzeni bozulmasın diye kendi ile birlikte halkasındaki herkesi bu girdaba sokanlarla.

Çözüm odaklı değil, fitne yanlısı, çıkarını gözeten içi kokuşmuşlarla.

‘Ya Allah’ derken gözünü sahte tanrılığa dikmiş ‘Ya BEN?’ diyen, istediği düdüğü çalmanın derdine düşmüş çıkarcılarla.

Belki hiç tanık olmamış ancak yaşam boyu görmeyi arzulayarak sürdürdüğüm ömrümde;

Eli kolu bağlı biçimde fanatizmin, şiddetin, dışlanmanın ve umutsuzluğun yükselişi yerine;

Adaletin en doğru şekliyle uygulandığı bir sistemde olmak isterim!

Bir başka isteğime gelince;

Bir ülkeyi her konuda resmeden şey; o ülkenin aile kurma ve yönetme şeklidir.

Zorba anne baba , mutsuz evliliklerin sonucudur.

Mutsuz evlilikler törelerin ve toplumsal normların sebebidir.

Ve zorba anne baba, zorba yöneticiler doğurur.

Zorba yöneticiler ise toplumları çökertir.

Tüm bunların neticesinde dolu durmaya çalışan, fakat içi boşalmış bir ben’in

2024’ten 3 tane dileği var;

Sevginin hüküm sürdüğü, rast gelen değil rast giden ilişkilerin evlilikle sonuç bulduğu ve bu sağlıklı birleşmeden doğan çocukların dünyayı yeşerttiği,

Ruhu gömleğine dar gelen, yenilik ve adalet dolu bedenlerin layık olduğu mevkilere hızlıca ulaştığı,

Hiçbir felaket yaşanmasın diye ütopik dualar etmek yerine, felaketlerin olmasını engelleyecek eylemlerde bulunacak, kurumlar kuruluşlar ve kişilerin fiilen hayata geçmesiyle pusulamızın belirlendiği bir yıl diliyorum.

Ve 2024 yılı mottom,

‘Nasıl bir insan olduğuna inanıyorsan, ona dönüşürsün.’

 Oprah Winfrey

Peki ya sizin 3 dilek hakkınız olsa, ne dilerdiniz?

Yalnız kendiniz için mi yoksa yaşadığınız toplum için de mi dilekleriniz olurdu?

‘Ya BEN?’ mi?

‘Ya ALLAH!’ mı?

Melis KONUKOĞLU

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum