"Artık okullu oldun, oyun yok öğrenmek var."
Reklam
Melis Konukoğlu

Melis Konukoğlu

"Artık okullu oldun, oyun yok öğrenmek var."

11 Eylül 2023 - 15:57

Yeni eğitim ve öğretim yılında her yıl olduğu gibi bu yıl da en önemli konuların başında ilkokula, anaokula ve kreşe yeni başlayan minik çocuklarımızın ebeveynlerinin kaygıları ve bu kaygılarla yaptıkları bazı yanlış tutumları var.

Bu hafta sizlere okula adapte olmayı zorlaştıran davranışlar neler ve bunun yerine neler yapılabilir onları paylaşacağım.

Bu süreçte bilmeden sarf edilen sözlerin nasıl bir etkisi oluyor gelin birlikte bakalım.

“Okul muhteşem bir yer ve sen orada çok mutlu olacaksın.”

Bu söylem çocuğunuzu gereğinden fazla beklentiye sokacağından okula gittiğinde oranın tahmin ettiği kadar “harikalar diyarı” bir yer olmadığını deneyimlediğinde hayal kırıklığına uğramasına sebep olacaktır.

Peki ne söylemeli?

“Okulda evde olmayan çeşitli etkinlikler, oyuncaklar ve farklı arkadaşlar var. Bu senin için keyifli ve farklı bir deneyim olacak ve aynı zamanda orada güvende olacaksın.” gibi abartısız ancak pozitif bir dil yeterlidir.

Öğretmenin yanında çocuğa “ O hala benim prensim/ prensesim/biriciğim.” Demek çocuğa pozitif ayrımcılığın ilk kapılarını açar.

Böyle bir etiket, çocuğun okul ortamına girdiğinde evdeki gibi biricik ve özel olmadığını görmesiyle sevilmediğini düşünmesine sebep olacaktır.

Peki ne söylemeli?

“Sen bizim için çok kıymetlisin, okulda da öğretmen ve arkadaşlarınla güzel bir iletişimin olacak ve iş birliği ile uyum içinde birbirinizi sevmeyi öğreneceksiniz.”

“Çocuğumu uyarır, neler ile karşılaşacağı konusunda okulda dikkatli olması için tembihlerim”

Bu tutum çocuğun kaygılanmasına ve adapte olmasını zorlaştırmaya sebep olur.

Peki ne söylemeli?

“Okulundaki öğretmenlerinle tanıştım. Her biri birbirinden tecrübeli ve yeni bir öğretim yılı için bizler kadar heyecanlı. Eminim çok keyifli bir yıl olacak senin için.” gibi bir cümle ile çocuğa okula güveninizi ifade edin.

“Artık okullu oldun, oyun yok öğrenmek var.”

Bu tutum gelişim dünyasında, oyun yaşının sınırlanmadığı hatta oyunla öğretimin bir arada planlandığı bir çağda acımasızca olacağından bu tarz bir söylemden kaçınılması gerekir.

“Çocuğun işi oyun, ihtiyacı ise sevgidir” sözümü böyle anlarda hatırlatmak isterim.

“Okula gidiyoruz ama bir türlü ayrılamıyoruz”

Ayrılık süresini ne kadar uzatır ve kaygılanırsanız çocuğun sizi bırakması o kadar güç bir hale dönüşür. Bu durumda sınıf öğretmeni ve rehberlik öğretmenine karşı güven duymanız ve ayrılık süresini dramatik ve trajik bir hale çevirmemeniz, çocuğunuzun sizden sonra sınıfa daha kolay adapte olmasını sağlayacaktır.

“Çok zor bir çocuk/beni hiç bırakmıyor/ bana çok düşkün kıyamıyorum/ hiç alışamadı ne yapacağım bilmiyorum/ okulu sevmiyor vs.”

Bu tarz olumsuz söylemleri çocuğunuzun yanında ifade ederek üzerine etiket yapıştırıp sürecin uzamasına sebep olmayın lütfen.

Peki soranlara ne söylemeli?

“İyi gidiyor/ birlikte alışıyoruz/ zamanla daha da alışmış olacak” gibi cümleler çok daha makul. Unutmayın ki sorulan her bir soru cevabını gerçekten öğrenmek için değil bazen de öylesine sohbetlerdeki boşlukları doldurmak içindir. Bu yüzden her konuda, çocuğunuzu fayda alamayacağınızı ya da fayda veremeyeceğinizi düşündüğünüz sohbetlere meze etmeyiniz derim.

“Ah geç kaldım! Aman ne olacak! 15 dakika beklesin okulda”

Unutmayın ki her bir çocuk farklı ancak beklentide olmak her insanın içinde bulunduğu bir duygu durumudur. Bu sebeple zamanında alınmayan çocukta unutulma hissiyle kaygı durumu artacağından dolayı zamana sadık kalmanız önem arz etmektedir. Aksi halde okula gidip gelmesine bir başka kaygı daha eklenmiş olacak ve bu da çocuğun okula uyum süresini uzatacaktır.

Ve son olarak çocuğunuzu her konuda bilgilendiriniz.

Okula giriş çıkış saatlerinde onu kimin alacağını, sürecin nasıl geçeceğini, (gerçekten uzak ya da kesin olmayan sözler sarf etmeden) kısaca yanında olmadığınız süre boyunca güvende olacağına yönelik bilgilendirmelerde bulununuz.

Unutmayın ki çocuklar birer sünger gibidir ve en çok da onlar için zorlu geçen bir süreçte yüklenen davranışlar akılda kalıcı olacaktır.

Bu yüzden sıfır hata ne mümkün ancak olabildiğince hassas ve akılcı bir yaklaşım hem sizi hem de çocuğunuzu yaşamda güvende hissettirecektir.

Güven ise yaşamın temel dokusudur.

Herkese keşif dolu etkin ve verimli yeni bir öğrenim yılı diliyorum.

Sevgiler Melis Konukoğlu

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Fulya
    1 yıl önce
    Melis Hanım çok güzel bir yazı olmuş . Yeni okul döneminde biz ailelerin sabırla çocuklarımıza yaklaşıp bu süreçte yanlarında olduğumuzu sonuna kadar hissettirmeliyiz. Çocuklar ebeveynlerinin tedirginliklerini çok hızlı fark ediyorlar. Daha sakin ve sarf ettiğimiz sözcüklerin nerelere gidebileceğini düşünerek hareket edersek kolaylıkla atlatılacağına inanıyorum.