“Gelen, gideni aratır” diye yaygın bir inanış var ya…
İnanmayın.
Manfred Unger, Almanya İzmir Başkonsolosuydu.
İzmir’i İzmirlileri, hayatını buradaki doktorlara emanet edecek kadar çok kadar çok seviyordu.
Kalbinden rahatsızlandığında, ülkesine gitmedi, hiç çekinmeden İzmir’de ameliyat oldu.
Ondan sonra gelen Stefan Schneider, bu kentle adeta bütünleşti.
Öyle ki, görev süresi dolduğunda, uzatılması için imza kampanyaları açıldı.
Ondan sonra gerçek bir Alman hanımefendisi Margit Haberle, İzmir’e atandı.
Üç yıl görev yaptı.
İzmir ve bölge ekonomisinin canlanması, Almanya-Türkiye ekonomik işbirliğinin artması için Almanya’da düzenlediği toplantılara İzmirli tüm iş adamı ve sanayicileri götürdü.
Almanya-Türkiye milli maçı oynanırken ülkesinin takımı gol attığında o Türk bayrağını sallıyordu.
O İzmir’i, İzmirliler onu çok sevdi.
EVİ ALSANCAK’TA
Haberle’den sonra Thomas Gerlach, İzmir Başkonsolosu oldu.
İzmir’in havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez, geldiği ilk günden bu yana tam bir İzmir sevdalısı oldu.
Başkonsoloslukta işi olanlara, özellikle vize konusunda kolaylıklar sağlanması için her önlemi aldı.
İşadamı ve sanayicilerin Almanya ile bağlarını güçlendirdi.
Kendini halktan soyutlamamak için Alsancak’ta bir apartman dairesi tuttu.
Herkes gibi sıradan.
Yoğuş iş trafiinden kalan arta zamanlarında Alsancak sokaklarında gezmeye, mini marketlerden alışveriş yapmaya bayılıyor.
En çok sevdiği yer: Daha çok Birinci Kordon olarak anılan Atatürk Caddesi..
“En çok caddenin adını seviyorum” diyor ekliyor:
“Bu isim, büyüleyici güzelliğe sahip, İzmir imbatının serinlettiği Kordon’a çok yakışmış.”
Herr Gerlach, Atatürk Caddesi’nde akşam turları atarken sık sık Almanya İzmir Başkonsolosluğu’nun buradaki tarihi binasının önünden de geçiyor.
Başkonsolosluk, boşalttıkları bu binayı satma kararı almış.
Başkonsolos Gerlach, bu konuda çok açık ve net.
“Şartlar böyle gerektirdi” diyor.
Bunu söylüyor ama hemen ekliyor Herr Gerlach:
“Kimse endişe etmesin. İzmir’i terk etmiyoruz. Balçova’da kiraladığımız yer için 2016 yılına kadar sözleşme yaptık. Özel İdare’den kiralamıştık. Şimdi Hazine’ye devredildi. Yeni ev sahibimizle bir sorun yaşamazsak sözleşmemizi uzatıp, İzmirlilere burada uzun yıllar hizmet vermeye devam edeceğiz. Sadece sözleşmeyi kiminle yenileyeceğimi bilelim yeter…”
HİÇ EKSİLMEYECEK
Evet, bina satılacak ama Almanya İzmir Başkonsolosluğu, Balçova’da hizmet vermeye devam edecek.
İzmir, Almanya-Türkiye dostluğunun en üst düzeyde yaşandığı kent imajını hiç kaybetmeyecek.
Görev yapan isimler değişecek ama ne İzmirlilerin onlara sevgisi, ne de onların İzmir aşkı hiç eksilmeyecek.
Yazımın başında, “Gelen gideni aratır, derler ama siz inanmayın” demiştim.
Herr Gerlach, konsolosluk hizmetlerinde getirdiği kolaylıklar, sempatikliği, halkla, işadamlarıyla, sanayicilerle bütünleşmesi, Atatürk ve İzmir aşkıyla, İzmirlilerin sevgilisi oldu bile.
Yazımı bitirirken de aynı şeyi daha çok inanarak söylüyorum:
Gerlach’ın görev süresi dolduğunda da İzmirliler, gitmemesi için imza kampanyası başlatacaktır.
Geç mi oldu bilmiyorum ama
Geçikmiş de olsa tüm İzmirliler adına şunu söylemek istiyorum:
Willkommen in İzmir (İzmir’e hoş geldiniz) Herr Gerlach.
YORUMLAR