Doğal afet durumlarında çocuklarımıza nasıl yaklaşalım?
Reklam
Buse Baltalılar

Buse Baltalılar

Doğal afet durumlarında çocuklarımıza nasıl yaklaşalım?

17 Ocak 2021 - 00:03

Merhaba sevgili okuyucular son zamanlarda doğal afet durumlarında çocuklara nasıl yaklaşmamız gerektiği ile ilgili bir çok soru geliyor. Bu konuyu ele almak istedim. Yangın,sel, deprem gibi durumların ne zaman gerçekleşeceğini bilemeyiz. Bu tür dehşet saçan olayların ne zaman gerçekleşeceği tahmin edilemediğinden, çocukları bu olaylara karşı hazırlamak da mümkün değildir. Yaşanan travmanın en önemli nedeni, ani ve beklemedik olmasıdır ki bu da çocukların ve yetişkinlerin kendilerini güçsüz ve savunmasız hissetmelerine neden olur. Çocukların veya yetişkinlerin vereceği doğal tepki, olayın tekrarlanabileceğini düşünerek her an tetikte beklemektir. Bu zihinsel alarm haline genellikle bir fizyolojik bir aşırı uyarılma hali eşlik eder. Bu tür beklenmeyen travmaların ardından, anne ya da babaya sımsıkı yapışma hali, yatağa ya da okula gitmeyi reddetme, uyuma zorluğu ve erken gelişme dönemine geri dönüş gibi belli başlı davranış zorlukları yaşanabilir.
Her ne kadar çocuğunuzu bu tür travmalara ve olaylara hazırlayamasanız da olay yaşandıktan sonra travmayı atlatmasında en önemli rol sizindir. Ağlamaların ve hırçınlıkların düzelmesine yardım eden mekanizmalar olduğunu unutmayın. Bu nöbetler çocukların yaşadıkları travmanın etkisinden kurtulmak için öfkelerinden arınmaya ihtiyaçları olduğunu gösterir. Bazen çocuklar, daha önce yaşadıkları bir travmayı tetikleyen çok küçük bir olayda bile çığlık atmaya başlayabilirler. Örneğin; büyük bir depremden kurtulan bir çocuk deprem yaşanmadan önceki yaptığı etkinliği bile daha sonra yapmak istemeyebilir. O gün giydiği renkteki kıyafetleri hatırlayabilir çığlık çığlığa aynı renkte giyinmemek için bağırabilir veya tek başına olmak istemeyebilir. Bir çocuk fazlasıyla stresliyse ve ağlama ihtiyacı duyuyorsa, hemen hemen her şey boşalıp ağlaması için bahane olacaktır. Bu durumda, öfke nöbetinin geçmesini beklerken sergileyeceğiniz sevecen ve destekleyici tavır son derece önemlidir.
Oyun oynamak da çocukların travmatik olayların etkisinden arınıp iyileşmelerine yardımcı olabilir. Çocuklar, kendilerinde travmaya neden olan olayı kendiliğinden oyunlarının içine katabilirler.
Çocuğunuz herhangi bir doğal afetten korkuyorsa gözlem yapın ve onun seçtiği tarz oyun oynamasını destekleyen yönlendirilmemiş yaklaşım içinde olun. Kendini oyun ortamında yeteri kadar güvende hisseden çocuk, çoğu zaman travma konusunu kendiliğinden oyun içinde dile getirir. Sizin sevecen yaklaşımınız yardımıyla da travmadan arınma yolunu bulur.
Çocuğunuz oyun sayesinde travmatik olayların etkisinden adım adım kurtulacaktır. Ayrıca güvenli ve eğlenceli bir ortam yaratıp kahkahalar yoluyla duygusal arınmasını da teşvik ettiğinizde bu yaklaşım da son derece etkili olacaktır. Eğlenceli bir şekilde oyun yoluyla yeniden canlandırma yöntemi de işe yarayacaktır. Depremi eğlenceli bir şekilde yeniden canlandırmak şifa niteliğindeki kahkahalar aracılığıyla korkusundan kurtulmasına yardımcı olup derinde yatan duygularının yüzeye çıkmasına yol açar. Aynı oyunu defalarca da oynamak isteyebilir. Bu durumda yaşanılan travmayı beyin işlemlemeye çalışıyordur. Ne kadar oynamak isterse o kadar oynayın.
Fakat çocuğunuz doğal afet gibi olaylar nedeniyle fiziksel olarak zarar gördüyse ailenin herhangi bir üyesi yaralandı veya öldüyse veya normal davranmıyorsa örneğin yemek yemeyi, uyumayı, sizden ayrılmayı reddediyorsa travma sonrası belirtiler bir aydan fazla sürdüyse profesyonel yardım almasını öneririm.
Yeni yazılarda görüşmek üzere. Hoşçakalın

Uzman Klinik Psikolog/Aile Danışmanı
Buse Baltalılar

YORUMLAR

  • 1 Yorum