İZMİR'DE, BİR İSTANBULLU OLMAK
Reklam
Merve Yiğit

Merve Yiğit

İZMİR'DE, BİR İSTANBULLU OLMAK

08 Şubat 2019 - 14:43

İstanbul, koca yürekli kocaman şehir… Sınırlarını zorladıkça zorlar topraklarının… Sınırsız şehir… İnsanlarını da kendine benzetir zamanla ve hızla…İstanbul’da yaşayan herkes kendi sınırlarını zorlar. Dayanıklılık testi gibidir, İstanbul’da bir güne uyanıp o günü bitirebilmek… Zamanla, mekanla, havayla, suyla, kendinizle, herkesle velhasıl her şeyle yarışırsınız bu koca yürekli şehirde… Yorulursunuz… Ama ertesi gün küllerinizden doğarsınız… İstanbul sizi mecbur bırakır kendine… Efsununa…
Sonra…
Sonra bir anda cesaret gelir. Kafanız atar… Tüm heyheyleriniz toplanır karşınıza, “Kalk!” der… “Gitmek gerek!” der. Zordur ama İstanbul’u bırakmak… Bırakabilmek… Siz fark etmeden sizi büyülemiştir çünkü bu şehir… Çöker üstünüze izin vermez kaçmanıza… Ama “heyheyleriniz” o kadar güçlüdür ki… Kopartırsınız bütün zincirlerinizi, gidersiniz…

***
İzmir… Herkesin gitme telaşlarının liste başı… Uzaktan uzaktan imrenilen, bir o kadar da yerilen şehir… Kedinin ciğerle ilişkisi misali…
Sınırları belli rahat şehir… Ne kendini kasar bir toprak öteye genişleyeyim diye ne de insanını yorar bir saat daha erken yol al diye… Keyfin, sakinliğin, “merhaba”nın, “günaydın”ın, selamlaşabilmenin, gülümseyerek gezebilmenin şehri…
***
İstanbul ve İzmir… Birbirine zıt karakterli iki kardeş gibi, iki şehir… Biri büyümenin daha da daha da çok olmanın telaşlarında… Diğeri sakinliğin, huzurun, keyfin peşinde… İki büyük şehir…
Ve İstanbul’dan sonra İzmir… Önce her şey aynı gelir size. Günleri yaşamaya, şehrin insanlarıyla nefes almaya başladıkça aynılık yerini büyük farklara bırakır. Siz hız insanısınızdır, yetişmek önemlidir, vaktinde varabilmek, yürürken insanlara çarpmadan adımlayabilmek… Sizin hızınızın bu şehir için anlamsız olduğunu öğretir size İzmir… Çünkü her şey olacağına varır aslında. Geç kalmışsın, çok da önemli değildir bu… Kaşlarını çatarsın sokakta gezinirken, gerek yok der şehir, rahatla, bak her yol denize çıkıyor nasılsa… Gezmekse ruhunun en büyük meziyeti, bu kadar kolaya benden alasını zor bulursun der İzmir…
***
İstanbul ve İzmir… İki koca yürekli şehir… Biri yüreğini milyon parçaya bölmüş, herkese yetmeye çalışıyor. Diğeri ben bu kadarım benimle yetin deyip keyfine bakıyor. Sizinse göçen ruhunuzun yarısı Boğaz’da, yarısı da Körfez’dedir artık… Birinin tadımlık, yormadan sürersiniz keyfini; diğerinin de doyasıya acele etmeden… Bu iki kardeşten de vazgeçmeye razı gelmez gönlünüz. İkisini de birbirinden habersiz güzelce seversiniz, doyasıya yaşarsınız. Çünkü birinde kökleriniz vardır anılarınızı saklayan, diğerinde de dallarınız geleceğinize kol olan…

YORUMLAR

  • 0 Yorum