Bir köyde, yaşlı bir bilge vardı. Onu herkes dürüstlüğüyle, kimseye zarar vermeden yaşamasıyla tanırdı. Günün birinde köydeki bazı insanlar, kendi menfaatleri için bilge hakkında yalanlar yaymaya başladılar.
“Şöyle yaptı, böyle söyledi” dediler. Bilge sustu, kavga etmedi. Çünkü biliyordu ki, yalanın ömrü güneşin önündeki bulut gibidir; en fazla gölge eder ama gerçeğin ışığını asla söndüremez.
Aradan zaman geçti. O iftiraları yayanların kendi niyetleri ortaya çıktı. İnsanlar dönüp bilgeye şöyle dediler:
“Biz yanlış yaptık. Sen hep doğru bildiğin yolda yürüdün.”
Bilge yalnızca gülümsedi:
“Benim yolum dürüstlük, iyilik ve doğruluktu. Yalan, eninde sonunda kendi sahibini yakar. İyilik ise her zaman meyvesini verir.”
Bugün de hayat böyledir. İnsanların kalbi karışık olabilir, bazen çıkar için iftira ortaya atılır. Ama unutulmamalıdır ki dürüstlük kalıcı, iyilik yol gösterici, doğruluk ise en güçlü kalkandır.
Köydeki bilge gibi, her birimiz kendi yolumuzu seçeriz. Yalan mı? Doğruluk mu? Kötülük mü? İyilik mi? İşte hayatın bütün imtihanı budur.
Ve unutmayalım:
Gerçeğin gölgesi uzun sürmez, ama ışığı dünyayı aydınlatır.
Nuşin Kazak
Yorumlar
Kalan Karakter: