ATEŞ MASALLARI 2. BÖLÜM
Reklam
Üseyd Öztuzcu

Üseyd Öztuzcu

ATEŞ MASALLARI 2. BÖLÜM

16 Mart 2019 - 11:47

…Ancak bu ışıktan ok bir ayın sonunda hızını son derece arttırarak beni yakalamayı başardı. Son bir hamleyle ondan kurtulmak için ona doğru dönüp ellerimle savuşturmaya çalıştıysam da gelip tam şurama, yüreğime saplandı. Fevkalade bir acı duyacağımı zannederken yüreğime bir huzur yerleşiverdi. Derken ben bu oku göğsümden çıkarıp durumumu kontrol etmek istedim. Ancak ok büyük bir ışık huzmesine ve ardından bugüne değin gözlerimin gördüğü en güzel genç kıza dönüşüverdi. Şaşkınlıktan donup kaldığımı gören genç kız eşsiz bir alımla gülümseyip bana seslenerek “ Ben zamanın başında her şeyin yazıldığı kitapta sizin eşinizim. Bir zaman gelecek ve bu birliktelik gerçek olacak. Ancak bunun gerçekleşmesi için üç şey sırasıyla vuku bulacak. Birincisi babanız şahlar şahı Duman Şah’ı öldüreceksiniz. İkincisi bir zavallıyı masumiyetinden emin olduğunuz halde zindana attıracaksınız. Üçüncüsü ise söylediğiniz bir yalan ile iki kişinin birbirine düşmesine ve birinin diğerini öldürmesine sebep olacaksınız. İşte tüm bunlar gerçekleştiğinde biz kavuşacağız sevgili Şah’ım. O zamandan sonra dillere destan bir aşk yaşayacak, üç oğul ile soylanacak, üç masal ile namlanacaksınız.” dedi.
Rüyamda ona kavuşmayı gerçekten istedim şah babam. Hatta uyanır uyanmaz bu genç kızın hayallerini kurmaya başladım. Fakat onun bana müjdelediği işlerin çirkinliği beni kendime getirmeye yetti. O genç kıza âşık olduğumu sizden saklayamam doğrusu. Bir rüya dahi olsa o genç kızın var olduğunu bilmek ona âşık olmak beni tarifi imkânsız bir hâle soktu. Bununla birlikte o ilk gecenin sabahından akşamına değin enine boyuna düşününce bunun bir rüyadan ibaret olduğuna karar kılıp düşüncelerimi savuşturdum gitti. Ancak ne yaparsam yapayım bu rüyayı tek bir fark ile her gün görmeye devam ettim şah babam. Bu farka gelince; okun beni kovalayıp yakaladığı gün sayısı her geçen gün için bir gün azalıyordu. Nihayet tam bir ay sonra dün gece aynı rüyayı gördüğümde ok artık beni aynı gün içinde isabet ettirmeyi başarmıştı. Bu rüyanın anlıma yazılmış bir kader olmasından fevkalade korkuyorum şahlar şahı. Sizden talebim beni zincirletmek suretiyle zindana attırmanızdır. Zira eğer bu rüya gerçeğin habercisi ise o genç kıza olan aşkımdan ötürü müjdelenen acı haberleri gerçekleştirebileceğim anlamı doğuyor. Ne dersiniz şahlar şahı, ben aşkım için bu denli alçalır mıyım? Oğlunuz Ateş Şah, can pareniz, velinimeti dediği babasının canına kast eder mi? Bir masumu zindana atar mı? Kimseleri birbirine düşürüp onların birbirini katledişini izler mi? Eğer öyle ise bu olaylar gerçekleşmemiş olsa bile bir cezayı hak ediyor olmaz mıyım? Yahut hiç değilse tüm bunların gerçekleşmemesi için tedbir almak üzere yine de size bulunduğum talebim hak değil midir? Ne olursunuz şah babam, ben büyük bir günaha girmeden beni zincirlere vurdurunuz. Böylelikle rüyanın kerameti bozulacaktır kanaatindeyim.
***
Duman Şah oğlunun anlattıklarını hayretle dinleyip büyük bir kedere gömülmüş. Oğlunun yüzüne babalık hislerinin tüm incelikleriyle göz gezdirmiş. O doğuştan sürmeli kapkara gözlere bakmış. Bukle bukle dalgalı saçlarının bir perçeminin alnına nasıl da düştüğünü izlemiş. Henüz yeni tamamına ermiş sakallarının biçimli yüzüne kattığı vakarı gözlemlemiş. Boyuyla bosuyla oğlunu bugüne kavuşturan yaratıcıya minnet duymuş. Evladına içinde duyduğu muhabbet ciğerini kebap etmiş. Eğilip oğlunun anlından öpmüş ve “Ey oğlum…” dediyse de lafı boğazına dizilmiş, tamamlayamamış…

(Devamı gelecek)

YORUMLAR

  • 0 Yorum