YAŞAM UĞRUNA ÖLÜMÜ GÖZE ALMAK…
İzmir denince akla merkez yerleşkeler olarak “Basmane , Alsancak ve Konak” gibi semtler gelir.Hafta sonları çoğu zaman herkes gibi alışveriş ve gezinti amaçlı buralara gidilir.Geçen hafta Basmane’ye gittim.Gördüğüm manzara tüyler ürpertici.Parkları, bahçeleri ve kaldırımları mesken edinmiş binlerce mülteci konumunda Suriyeli kardeşlerimizin verdiği acıyı tarif etmek mümkün değil.Yarı çıplak aç ve susuz.En fazla bebekler,yaşlılar ve kadınlar kanımı dondurdu.
2011 yılı Mart ayında başlayan “meşru hak ve taleplerinin” Esed rejimi tarafından kanlı bir biçimde bastırılmaya çalışılmış, barışçıl protestolara ağır silahlarla ve ölümcül müdahalelerle 350.000 kişinin ölmesine sebep olmuştur. Bir iç savaşa dönüşen Suriye’den ülkemiz üzerinden Yunanistan’a oradan da Avrupa’ya ulaşmak amacı ile yüz binlerce Suriyeli ölümü göze alarak 8kişi başı 3000-5000 Dolar vererek) insan tacirlerine umutlarını bağlamış, can güvenliği olmayan ve denize açılması bile yasaklı 15-20 kişilik teknelere onlarca kişi istiflenerek, Ege denizin ortasında ölüme terk edilmişlerdir.
Sadece Sahil güvenliği tarafından 2015 yılında 65.000 den fazla insan EGE denizi karasularında kurtarılmış olup,yüzlercesi ise bu yolculuğu hayatları ile ödemiştir..Kapalı araçlarda ise onlarcası havasızlıktan can vermiştir.
Basmane meydanında binlerce Suriye’liyi görmek mümkün.Bununla birlikte;Düne kadar şişme bot yada can yeleği almak için sokak sokak gezdiğimiz İzmir’in Basmane , Kemeraltı ve Alsancak semtinde bu aralar adım başı bu malzemeleri satan dükkanlara rastlıyoruz. Zodyak diye yutturulup, denize açılır açılmaz batan (çakma) şişme botlara ise işin en kötü tarafı. En acı olanı ümitlerini bağladıkları insan tacirlerinin onları deniz ortasında bırakıp kaderleri ile baş başa bırakmalarıdır.Bazen de Yunanistan’a geldiniz deyip, Ayvalığa, Aydına ,Didim’e yada Kuşadası’nın bir kenarına bırakıldıklarını da basından izlemekteyiz.Başka ülkelere iltica adına ölümü göze alan Suriyelilerin sayısının beş milyona ulaştığı bilinmektedir..Sadece Ülkemiz 500.000’e yakın Suriye’li mülteciyi misafir etmektedir.Bunların 200.000’i kurulan üç kampta devlet tarafından her türlü ihtiyaçları karşılanmakta, 300.000 kişi ise kamp dışında kendi buldukları imkanlarla hayatlarını çok zor şartlar altında idame ettirmeye çalışmaktadırlar.Ülkemizin doğu kesiminin iş imkanlarının kısıtlı olması yüzünden yurt çapında dağılan Suriyelilerin çoğu İstanbul,İzmir ve Mersin gibi illeri tercih etmiştir.İşte İzmir’de bunlardan birisi.Şu ana kadar yetkililerden edinilen bilgiye göre sekiz milyar dolara yakın masrafın yapıldığıdır.Demokrasi havarisi geçinen Avrupa ise 20.000-30.000 kişinin yaygarasını koparmaktadır.İnsanlık adına Türkiye komşumuz olan Suriyelilere kapılarını açmasını ve kucaklamasını takdire şayan buluyorum.Önümüz kış…çetin kış şartlarında yaşam savaşının daha da zorlanacağı kesin.İç savaşın son bulması ve kendi ana yurtlarına dönebilmeleri en büyük temennimizdir.Allah yardımcıları olsun. A.Hamit ERDEN/İZMİR
Not:2014 yılında EGE denizinde (bu ölüm yolculuğunda) 3429 kişi boğularak can vermiştir
YORUMLAR