İzmir'in sanayisi, Serbest ve Organize Bölgeler
Reklam
Ömer Dinçer

Ömer Dinçer

İzmir'in sanayisi, Serbest ve Organize Bölgeler

20 Haziran 2014 - 14:00

Türkiye'nin gelişimi kuşkusuz sanayisinin büyüklüğü ile paralel doğrultuda. Bu da ihracatın ve üretimin yaygın olduğu serbest bölgeler ve organize sanayi siteleri ile mümkün. Her ne kadar sanayisi yeterince gelişmemiş olsa da İzmir bu konuda oldukça şanslı. Atatürk Organize gibi önemli bir deve ev sahipliği yapan kentte Torbalı ve Kemalpaşa'da her gün biraz daha büyüyen organize siteler İzmir'in Türkiye içerisindeki elini de kuvvetlendiriyor.

Ege Serbest Bölge'nin ulaştığı olgunluğun yanı sıra bugün size biraz İzmir Serbest Bölgesi'nden bahsetmek istiyorum. Girişimcilere veya iş sahiplerine uygun fiyatlı arsalar veya tesisler sağlayan İZBAŞ, İzmir ve Aliağa limanlarının tam ortasında ve inşasında önemli bir engel aşılan Çandarlı Limanı'nın hemen yanıbaşında. Serbest Bölge içerisinde KDV uygulanmadığından ucuz elektriğin üretimde maliyetleri aşağı çekmesi sağlanıyor. Demiryolu ile ulaşım sağlanabiliyor. Bu da maliyetleri önemli ölçüde düşürüyor. Serbest Bölge'de bulunan atık su arıtma tesisi sayesinde çevre ile barışık bir üretim gerçekleştirilmesi mümkün.

Serbest Bölgeler üretim tesisleri ve fabrikalar için çok önemli imkanlar barındırıyor.

Bir defa yüzde 100 Kurumlar Vergisi İstisnası'na sahip.

KDV-Damga Vergisi Harç muafiyeti sağlıyor.

Gümrük Vergisi İstisnası bulunuyor.

KKDF ve Muhtasar muafiyeti önemli avantajlarından sadece birkaçı.

1 milyon 620 bin metrekare üzerine kurulu İzmir Serbest Bölgesi'nde 1 milyon metrekarelik alan yatırımlar için ayrılmış durumda. Alan üzerinde 95 firma faaliyet gösteriyor, 2 bin kişi istihdam sağlıyor.

Bunlar İzmir Serbest Bölgesi'nin önemli özelliklerinden birkaçı. Bugün tüm sektörlere kapısını açmış durumda.

Biliyorsunuz, her ne kadar Avrupa ve Asya'nın merkezinde önemli bir limana sahip gibi görünsek de İzmir hak ettiği konumun çok uzağında, hala sanayisi çok gelişmemiş bir şehir olarak göze çarpıyor. Yıllardır söylüyorum. Turizm mi, sanayi mi yoksa üniversite kenti mi olacak hala karar verememiş. İşte bu noktada mevcudu kullanmalıyız diye düşünüyorum. Serbest Bölgeler ve Organize Sanayiler hala tam kapasite çalışamamakta. Gerekli altyapıların ve izinlerin alındığı, yatırımcısına sadece elektrik şalterini indirerek üretime başlamanın bırakıldığı bu tesislerin daha etkin ve daha verimli kullanılması gerektiği kanaatindeyim. Ticari hayatın zayıf, sanayinin emekler durumda olduğu bir kentte hazırı kullanamamak oldukça can sıkıcı. Tüm bunlar İzmir'in geleceğini planlamakla mükellef insanların görevi gibi gözükse de hareket konusunda hala zayıf kişiler, bireysel girişimlerin önünü tıkıyor.

Çandarlı gibi dünyanın en büyük 10 limanından biri devreye girdiğinde kentin pas bağlamış isimlerinin bahanelerini ne yöne kaydıracağını merak ediyorum.

Dileğim, önemli markaların, büyük fabrikaların üretimini, merkezlerini başka şehirlere kaydırmaktan vazgeçirecek adımları atabilmek. Her şeyin mevcut olduğu bu kentte elimizdeki imkanları görebilmek, kullanabilmek başarının şifresi gibi...

YORUMLAR

  • 0 Yorum