10 KASIM ATAMIZIN ÖLÜM GÜNÜNDE ATATÜRK'Ü ANMAK VE ANLAMAK...
Reklam
Şadıman Şenbalkan

Şadıman Şenbalkan

10 KASIM ATAMIZIN ÖLÜM GÜNÜNDE ATATÜRK'Ü ANMAK VE ANLAMAK  

09 Kasım 2022 - 21:09

Sonbaharın son ayının sayılı günleri, hüznü çağrıştırır çok kimseye. Tıpkı sararan yaprakların yere düşmesi gibi hüzün düşer yüreklere Kasım ayının ortalarında…
Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm günü olan On Kasım katmerler hüznümüzü. 
 Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak bir güne sığmaz elbette. Ölüm gerçeğinde; her insanın yakınları tarafından unutulmadığının, hatırlandığının ve ölmüş insana yapılan dualarla ölüm gününde her merhumun iyiliklerini anlatmak adetlerimizdedir.
Kaldı ki Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk,  bizim en yakınımız olmasa da en yakınımızdır aslında. Atamızın yüzünü görmesek de onun Türk Milletine adadığı ömrünü, öğretmenlerimizden, ailemizden dinleyerek büyüdük çünkü bizler.  Kurtuluş Savaşının muzaffer komutanı,  düşmanlardan yurdumuzu kurtaran ve Cumhuriyetimizin kurucusu olan ATAMIZIN yaptığı inkılapları da öğrenince kendilerine minnettarlığımız kat be kat artmıştır.   Kurtarıcımız Mustafa Kemal ATATÜRK’Ü cani gönülden sever,  onun üstün dehasına hayran olur VE elli yedi yıllık ömrüne sığdırdığı talan olmuş bir yurdu, yurt yapmasına, tarıma ve sanayiye katkılarına hayran olmuşuzdur. Atamızın bizlere emanet ettiği CUMHURİYETİMİZİN varlığında; özgürce büyüdüğümüz, yazı inkılabıyla, okuma ve yazmamızı; kolaylaştıran ATATÜRK’ÜMÜZÜ daha çocuk yaşımızda sevmiş,  hem de çok sevmişizdir.   
On KASIM günü, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmamızdan mağda onun Türk Milleti için yaptıklarını, gelecek nesillerimize de anlatma ve onu anlama günüdür. Hiç unutmam ilkokul dördüncü sınıfındaydım ve bir On Kasım gününde Atamız için yazılan bir şiiri gözyaşları içinde okuduğumda, Atatürk’ümüzün ruhunu hissetmiş, onu görmeden sevmiş, onun için üzülmüş, çocuk naifliğinle onun için hıçkırıklara gark olan gözyaşlarıma rağmen şiirimi okumuş, Atatürk’ümüzü minnetle yâd etmiştim.
ATAM
Sen ölmedin…
Kalbimizde yaşıyorsun… Derken ben…   ATATÜRK sevgisini iliklerime kadar işlediğini bugün dahi hatırlıyorum…
Mustafa Kemal’i anlamak ve onu anlatmak için bizden sonraki kuşaklara ve gelecek nesillere de ATATÜRK’ÜN Türk Ulusuyla kurduğu CUMHURİYETİMİZİ ve çocuklara ve gençlere armağan ettiği 23 Nisan VE 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramları, dünyanın hangi ülkesinde var durup düşünür, hangimiz gururlanmayız.
Hilafetin kaldırılmasından tutun, şapka, harf devrimi, kılık kıyafet ve kadının seçme seçilme hakkını kanunlaştırması ve birçok devrimiyle MİLLET olmanın erdemindeyiz VE tüm bunları yapan ulu önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.
VE BİZ TÜRK ULUSU HER ON KASIMDA ATAMIZI  SEVGİYLE VE MİNNETLE  anacağız,  onun kurduğu Cumhuriyetimizin kurucusunun  yaptıklarını çocuklarımıza, gençlerimize öğreteceğiz….
Nur içinde yat Atam…
ATATÜRK’ÜN NUTUK KİTABINDA DA YAZDIĞI GİBİ
“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk Bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni sonsuza dek korumak ve savunmaktır. 
Varlığının ve bağımsızlığının biricik temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. Gelecekte dahi, seni bu hazineden yoksun etmek isteyecek iç ve dış kötülük isteyenler olacaktır. Bir gün, Bağımsızlık ve Cumhuriyet’i savunma mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şartlarını düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şartlar çok uygunsuz bir özellikte ortaya çıkabilir. Bağımsızlık ve Cumhuriyetine yönelecek düşmanlar, bütün dünyada benzeri görülmemiş bir galibiyetin temsilcisi olabilirler. Zorla ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri alınmış, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin he köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şartlardan daha acı ve daha kötü olmak üzere, memleketin içinde, iktidara sahip olanlar uyuşukluk ve delalet ve hatta hainlik içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, kişisel çıkarlarını,  işgalcilerin siyasi gayeleriyle birleşebilirler.  Millet, yoksulluk çaresizliği içinde harap ve çaresiz düşmüş olabilir.
Ey Türk geleceğinin evladı! İşte, bu durum ve kurallar içinde dahi vazifen, Türk Bağımsızlık ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! İhtiyaç duyduğun güç damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

YORUMLAR

  • 1 Yorum

Son Yazılar