İŞİN SONUNA BAK
Reklam
Şadıman Şenbalkan

Şadıman Şenbalkan

İŞİN SONUNA BAK

10 Kasım 2023 - 12:24

Öncelikle; 10 Kasım Atatürk'ün ölüm yıldönümünde Atamızı ve silah arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyorum...

Kasım Ayı nelere gebe bilinmez elbette ama bilinen ve görünen o dur ki, herkesin ağzına pelesenk olmuş “değişim” slogana benzer kelimesi, salt siyasi partilerde mi var acaba?

Değişim= Eşittir; gelişim diye söze başlarsak sözlük bilgisine ulaşmak daha sağlıklı olacaktır.

Onun için Cumhuriyet Halk Partisindeki değişim rüzgârı mı değil mi bir bakalım?

CHP Genel Başkanlığına imzasını atan “değişim” söylemi etkili olmuş mudur ya da tüm bu genel başkanlık yarışı altında yatan neden ve sonuç ilişkileri nelerdir?

Bu bağlamda kulis bilgilerine bakacak ve irdeleyecek olursak, Kılıçdaroğlu’nun siyasi yolculuğunda; yıpranması, daha doğrusu; yıpratılmasının sorumlusu olarak görülmesinin tüm faturası kendisine ait midir? Beş dönemdir koltuklarına yapışmış olan PM üyelerinin örgütten uzak, “benden sonrası tufan” diyen hal ve gidişatlarını ‘biz- zati’, izledim ve deneyimledim. Serde gazetecilik ve toplum bilimci öğrenimim ve eğitimim ve ila-ki yıllarımı verdiğim edebiyat emekçiliği ile, iğneyle kuyu kazar gibi edindiğim bilimsel veri ve analizlere itibar ettiğim, tespitlerim ve tecrübelerimle sabittir.

Bu saatten sonra Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptıkları ve yapamadıkları ile masaya yatırıp anatomisini çıkarmaya gerek yok ama bendenizin nezdinde; zatıâlileri son derece akil sahibi ve koltuğuna yakışan biri oldu birçoğumuzun gözünde. Tarihin şahitliğinde yaptığı “Hak, Hukuk, Adalet” yürüyüşü en belirgin yaşananlardır. Fakat ama ve lakin Kılıçdroğlu’nun kurmaylarını bana ve etrafa soracak olursanız, koltuk ta koltuk, kibir gibi vasıflarla donanmışları da gördü, bu gözler ve kulaklar işitti. Çünkü bendeniz de üç defa milletvekili aday adayı oldum, aday olamadım ama yaşadıklarımla tecrübe kazandım. Kimsenin kimseden daha üstün olmadığını, herkesin insan olduğunu, kadın insanların hassasiyetini, eril kimliğin hâkimiyetini ve makamların geçiciliğini yaşayarak gördüm, hep beraber gördük.

Lafı uzatmanın âlemi yok… Çünkü önümüze bakacağız bundan böyle. Gelgelelim olmazsa olamaz gerçek karşımızda: Zira ve akılcı bir yaklaşımla da bakılırsa; 1600 kusur delegeyle; Cumhuriyet Halk Partisinin geleceğinin belirlenmesi ne mantığa ne de matematik yüzdesine sığar!

Kaldı ki yine kulis bilgilerine ve CHP tabanının konuştuklarına göre; paranın gücü bu tarihi seçime damgasını vurmuştur. Bir diğer olasılıkta Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığın el değiştirmesinde payı olduğudur. İstanbul Belediye Başkanı olarak, Kılıçdaroğlu’na aldığı tavrı, aleni olarak görülmektedir. Bir başka CHP tabanındaki fısıltılarda dolaşan konuşmalarda; kendilerinin fiilen olmasa da ikbalinin garantisi olarak gördüğü CHP Genel Başkanlık koltuğu olduğu düşüncesi daha dün-bir, bugün- ikiden başladı bile.

Gelelim, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı (Yeni başkan) Özgür Özel’e…

Tecrübeyle sabittir ki, genel başkan olmak ve yıllarca oturduğu koltuğun hakkını vermek zor ve güç görülüyor. “Zor-Güç” dedim çünkü parti örgütünü dizayn etmeye benzemez genel başkanlık. Genel Başkanın verdiği vaatlere bakılır, en önemlisi de; ülke için, bu zor yolculukta; kişisel menfaat gözetmeden neler yaptığına bakmak gerekiyor. Öyle Salı Günü toplantılarıyla bu işler olmaz… Ve yeni başkanın icraatlarına bakmak ve görmek için de zaman lazım. Bu zaman zarfında neler yapıp yapabileceği konusunda zamana ihtiyacımız vardır. Bakacağız, göreceğiz. Bu bağlamda; “Cumhuriyet Halk Partisi yeni Genel Başkanı Özgür Özel’e Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanlığı hayırlı uğurlu olsun…” dileklerimle.

Özel’i herkes gibi takip edecek olanlar da az- biraz sabretsinler ve “işin sonuna bakmak” için erken konuşmamak gerekliliğinde; onca tecrübeyle sabit öngörülerimize bir kadın insan olarak

bekleyerek, zamana yayılan bu değişim rüzgârının, getiri ve götürülerini hep beraber görmemiz zamana yayılacak elbette.

Üstelik akıl ve mantıkla olgunlaşan saptamaların gerçeğe ulaşma yolları göz ardı edilmeden; çalışanı ve çalışmayanı da akıl anlar ve tarihe not eder.

VE DE… VE… BELEDİYE BAŞKANLARI DEĞİŞECEK Mİ VE DEĞİŞİM FAKTÖRÜNDEN NASIL ETKİLENECEKLER?

Öncelikle ilimiz olan İzmir’imizden başlayalım. Mevcut Belediye Başkanı Tunç Soyer, eski yönetim tarafından aday gösterildiği halde yeni yönetimden icazet alacak mı o soruyu soralım. Etik olarak olması gereken caymamaktır ama zaman gösterecek ne olacak, ne olmayacak?

Ya da Özgür Özel’i alen-beyan destekleyen Karşıyaka Belediye Başkanı koltuğunu koruyabilecek mi? Bu konuyu da ben bilmem zaman bilir diye noktalayalım ve önümüze bakalım…

KARŞIYAKA’YA KADIN ADAY ÇOK YAKIŞACAK BİLİN İSTEDİM

Siyasi Partilerin en büyük engeli, kadın kotası olunca bir kadın olarak üzülüyorum bu vaziyete. Eril tahakkümün, siyasi olarak da varlık göstermesine karşıyım ve gerçek bir Karşıyakalıyım…

Birçok kadın bu arena da “ben de varım”, deme cesaretiyle yapabileceklerini anlatmalı, “kadın elinin” değeceği her kente; güzellik katmaya ve sanat ve de sanata, katkı sunmaya hazırdır zira. Biliniz efendiler.

KARŞIYAKA’DAN KADIN ADAYI OLAN VE KARŞIYAKA BELEDİYE BAŞKANI ADAYI ADAYLARI KADINLARIMIZ VAR… VE İYİ Kİ VARLAR… İŞTE BU ADAYLARDAN BİRİ: Birgül Sural Üner…

Ve mutlaka ve mutlaka… Kadınlara fırsat eşitliği verilmeli ve burada cinsiyet ayrımcılığına meal verilmemelidir.

Şimdi öngörüsü ve genç yaşına rağmen verdiği siyasi mücadele ile genç bir kadınımız da Cumhuriyet Halk Partisi Karşıyaka Belediye Başkan adayı olmak üzere yola çıktı. Kimdir bu kadın aday?

Mevcut Karşıyaka Belediye Meclis Üyesi Birgül Sural Üner, Mali Müşavirdir ve CHP’ye gönül vermiş genç bir arkadaşımızdır. Onca hayat gailesi ve koşturma içinde de; o bir anne ve eş ve de iyi bir Cumhuriyet Halk Partili kadınlarımızdandır. Üner’in, bir kadın olarak siyasetin içinde; onurlu ve dik duruşu biz kadınları umutlandırmaktadır. Onun içindir ki, İzmir’imizde Belediye Meclisinde de şehrinin haklarını savunan, Üner’i görmezden gelemeyiz. Birgül Üner, kendi ikbalinden çok geleceğe umutla bakmamıza vesile olabilecek coşkuyla var olan kadınlarımızdandır. Dolayısıyla da, memleketimizin her yerinde, her ilimizde kadına yapılan her türlü ayrımcılığın, Atamızın biz kadınlara verdiği kadın haklarının farkındalığıyla; realitesi halk olan akılcı- insana önem veren ve eşitlikçi kadınlara ihtiyacımız var. Zira dokunulmayanlara dokunacak olan yine kadın elidir. Bu elleri itmeyin ve bu emekçi kadın ellerinin size ve kentinize dokunmasına müsaade edin.

Sen rahat uyu ATAM… Biz kadınlara verdiğin seçme ve seçilme hakkıyla eşitlik ilkesinde kadınlar olarak üzerimize düşen bilim ve sanattın ışığında; siyasi alanlarda da, üreterek ve kadının gücünü göstererek var olacağız biz kadınlar.

YORUMLAR

  • 0 Yorum

Son Yazılar