İŞSİZLİK VE DURGUNLUK

Son zamanlarda açıklanan veriler genel olarak iç piyasadaki durgunluğa işaret etmektedir. İç talep eksikliği nedeniyle fabrikalar üretim kapasitelerini dolduramamakta ve ciro yapamamaktadırlar. Kısacası üretim yapılamamasının sebebi daha çok talep yetersizliğidir.
Peki talep neden yetersiz?
Kurlardaki oynaklıkla azan enflasyon ve yükselen faizler tüketim eğilimini azaltmıştır. Bunun yanında çeşitli spekülasyonlarla kurlar, konkordato vb üzerine dedikodular üreterek belirsizlik artırılmaya çalışılmış, bu belirsizlikle tüketici beklemeye geçmiştir.
İç talebi etkileyen iki önemli unsurdan bir tanesi, satınalma gücüdür. Kazancı tasarruf etmeye yetecek düzeyde olanlar geleceğe güvenle baktıklarında harcama eğilimlerini artırırlar. Böylece piyasa canlanmaya başlar.
Diğer unsur ise istihdamdır. Yani kişiler çalıştığı ve uygun bir gelir elde ettiği sürece geleceğe daha güvenle bakarlar. Hele elde ettikleri gelirden de memnunlarsa.
Son açıklanan verilerle istihdamda durumun özellikle tüketici kesim olan 15-24 yaş arası gençler arasında erkeklerin %22,3 bayanlarda ise %28,3 seviyelere ulaştığını göstermektedir. Bu kadar büyük bir işsizlik verisi söz konusu kesim için ciddi sosyal sorunlara yol açabilecek seviyededir.
Bu arada ufak bir dataya daha dikkatinizi çekmek istiyorum; Türkiye İstatistik Kurumu açıkladığı işsizlik verileri tablosunun en altında ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı diye bir veri açıklamaktadır. Bu oranlar, çalışmayan ve eğitimde olmayan gençlerin toplam genç nüfus içerisindeki durumunu yansıtır. Söz konusu oran Aralık 2018 ayında erkekler için %17,1 iken bayanlar için %32,9. Bu durumda kadınlarımızın ne zor koşullar altında oldukları da açıkça görünüyor. Yani her toplam genç nüfus içerisinde olan her 3 kadından birisi ne eğitim alan ne de işyerinde çalışır durumda..
Ekonomide canlanma sağlanacaksa özellikle kadınlarımıza kaynak aktarımı sağlanmalıdır. Çünkü ev ihtiyaçlarını giderme konusunda rahatlamaları talep artışıyla beraber ekonomide canlanma sinyalleri verebilir.
Kısacası durgunlukla mücadele edilecekse kadınlarımız unutulmamalıdır.