Şimdi Her Şey Yeni Başlıyor Saflar Netleşiyor

15 TEMMUZ
Türkiye son 10 yılda her alanda önemli yollar kat etti. PKK bitirilme noktasına geldi. Kürt halkı çözümden yana samimi olmayan pkk nın gerçek yüzünü tanımaya başladı. Suriye ve Irak da sona yaklaşıldı.
İslam Ordu'su bölgede gücünü tam göstermeye, Nato, AB, ABD İslam dünyasını zor da olsa anlamaya çalışırken ve dahi İslam dünyası lider ülke olarak kabul ettiği Türkiye'ye ekonomik gücünü yağdırırken, Azerbaycan Türkiye (zaten var olan) bu kadar yakınlaşmışken, bu durum elbette ki hiç hoş olmamıştır.
Bu sürece gelmeden öncesi var. Bu süreç öyle ani ve birden bire yaşanmadı. İki aydan beri bu sıkıntılar çok yoğun yaşanıyordu. Fakat evveliyatı cumhurbaşkanlığı seçimlerinin öncesine kadar uzanıyor.
Maalesef Türkiye'de haçlı-siyonist ittifakının, medya ve iç siyasette ki etkinlikleri hala güçlü bir şekilde devam ediyor.
Yeni Türkiye bu duruma niye müdahale etmedi diye soracak olanlar, eğer Yeni Türkiye bu duruma direkt müdahil olsaydı sonucu çok daha vahim olacaktı.
Sonuç olarak şunu kesin olarak söyleyebiliriz ki; Yeni Türkiye bu süreçten mutlaka daha otoriter ve güçlü olarak çıkacaktır. Beklentimiz ve duamız bu yöndedir.
Herkesin bir hesabı varsa Allah'ın da bir hesabı vardır Rabbim bizleri hesabı kolay olanlardan eylesin.
CERABLUS OPERASYONU
Bu operasyon her ne kadar DAEŞ'e karşı bir meşru müdafaa hakkının kullanımı olarak görünse de, 15 TEMMUZ darbe teşebbüsüne bir cevap olduğunun da gözden kaçmaması lazım.
Harekatı Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı paşanın yönetiyor olması ve bunun bilinçli olarak öne çıkarılması bu bakımdan önemlidir.
Belki bize inanmak zor geliyor ama Türkiye'de artık hiçbir şey rastlantı icabı değildir ve dahi olmayacaktır. Bu süreçte ABD başkan yardımcısı, Amerika'nın 2 numarası Joe Biden'ı Ankara vali yardımcısının karşılaması gayet doğaldır.
Bu operasyonlar planlanırken Mercidabık savaşı mutlaka hesap edilmiştir. Yavuz Köprüsüyle sadece Avrupa'ya değil tekrar Ortadoğu'ya da bağlanıyoruz mesajı verilmektedir. Hem de yok edilmek istenen Ordu'yla.
Dünyaya şu mesaj verilmektedir. Değil Ankara'yı işgal etmenize, biz kuzey Suriye’nin işgaline bile, ölümüne müsade etmeyeceğiz.
Bir büyüğümüzün sözü:
"Yaralı bir ordu en tehlikeli ordudur. Gururunu tamir için başkasının göze alamayacağı operasyonlara cesaret eder"
Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) heyetini kabul toplantısı konuşmasından Özet:
Bazı dostlar 'Cepheyi büyütmeyelim' diyor. Biz bu mücadeleyi satıhta veriyoruz. Bu millet güvenlik güçleriyle bu mücadeleyi verecektir. Neresi olursa, Suriye'nin kuzeyinde şu anda YPG'nin saldırıları var tehdit oluşturuyor. Batı bizi anlamamıştır, anlamıyor, anlamayacak. Bunun farkındayız. Dürüst davranmıyorlar. Biz askeri operasyonları ve adli çalışmaları kesintisiz devam ettireceğiz.
Türkiye olarak uzun bir süredir, sistemin çarpıklıkları konusunda 'Dünya 5'ten büyüktür' şekliyle her platformda dile getirdik. Bu 5 ülkenin iki dudağının arasında 190 ülkeyi mahkum edemeyiz. Dünyada 1,7 milyar Müslüman var, bu 5 ülkenin içinde bunlar yok. Bu dünya adil olamaz. 1,7 milyar Müslüman'ı temsil eden ülkelerin yöneticileri bu işi zorlamak zorunda.
Dünya artık 1. Dünya Savaşı'nın şartları altında yaşamıyor. Bunun güncellenmesi lazım. Eğer BM dünyada barışın, dostluğun, dayanışmanın temsili konusunda bir kurumsa, bunun adımlarını atmak zorundadır. Bunu hep birlikte yapmak zorundayız.
Pakistan'dan Afganistan'a, Irak'a, Suriye, Filistin, Mısır, Tunus bu bölgelerde dönen dolapların arkasında kimler var iyi bilir. İslam dünyası silah tüccarlarının bir pazarı haline gelmiştir. Önce yardım, sonra 'Sendeki madenleri, paraları ver' diyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar medeniyetimizdeki ışığı söndüremeyecekler.
Yapılan işin adı açıkça İslam düşmanlığıdır. Bu malzemeyi ise ne yazık ki Müslümanların kendileri veriyor. DAİŞ, El Kaide, Eş-Şebab gibi örgütlerin bu dine zarar vermeleri için kurulduğuna ve desteklendiğine inanıyorum. Asıl amaçlarının İslam'a karşı malzeme üretme gereğini değiştirmiyor.
"Bu darbe yapılmasına rağmen hala bize akıl veriyorlar. Siz işinize bakın, biz işimizi biliyoruz. Çünkü bunlar hep bugüne kadar kendilerine karşı emir kulu aramışlar, bulmuşlar. Biz kula kul olmayacağız, biz sadece Hakk'a kul olacağız. Bütün bunlar olurken İslam dünyasının da birkaç samimi dost bir kenara bırakırsak, önemli kısmının aynı tavır içinde olmasını anlamıyoruz. Kimin hangi hesaplar içinde olduğunu da biliyoruz. Gün ola, harman ola. İslam dünyasında halkların kalplerinin bizimle attığını gayet iyi biliyoruz."
Devletin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanı Erdoğan elbette bu işin başındadır. Ve doğrusu da budur. Türkiye savaşa girmiştir. Lider Erdoğan'dır.
Reis-i Cumhurumuz ülkemizin ve İslam dünyasının sevdiği-saydığı bir liderdir, ümmete ve millete hizmetleri çok büyüktür. İşte bu İnkar edilemez bir gerçektir.