La Galibe İllallah

Planlanan kirli oyunlar hayata geçerse ülkemiz geri dönüşü olmayan bir yola girer diye heveslenenler var. Ama boşa umutlanıyorlar. Hatta tam tersine yaptıkları bu rezil planlar da diğerleri gibi millete ve ümmete yarayacak anlayamıyorlar.
Türk halkı kaos’u ve devlete isyanı hele ki ihaneti hiç tasvip etmez, her zaman itidalden ve sükûnetten yana tavır alır. Zamanı geldimi de devletine, bayrağına canı pahasına sarılır.
Karşı oyunlar, karşı stratejiler, karşı operasyonları bekleyin. İslam dünyasında en az bir asırdır, karanlık bir oyun oynanıyor. Ancak bu oyunun son sahnelerini izliyorsunuz.
Gönüldaşlarım önümüzdeki süreçte zaman zaman hoşunuza gitmeyen veya rahatsızlık duyacağınız farklı olaylar da yaşanabilir. Lakin müsterih olun karşı hamle başladı. Bu daha büyük bir hamle. Bu hamlenin senaryosunu bir asırdır ezilenler, sömürülenler, zulmedilenler rahat koltuklarında değil, cephelerde kanla yazdılar.
Irak’da, Tunus’ta, Mısır’da, Suriye’de dahası tüm İslam beldelerinde ve son olarak da Türkiye’de bu büyük oyundan sahneler izledik. Şimdilik perdeler kapandı gibi görünüyor. Ama bu çok geçici bir durum. Hiç şüpheniz olmasın çok kısa zaman sonra perde yeniden açılacak. İşte O zaman kim sevinecek, kim üzülecek, kim şaşıracak hep birlikte ibretle izleyeceğiz.
Bu beklenen güne kadar ise Müslüman münevverler, alimler ve kanaat önderlerine düşen en önemli ve asli görev halkları ile meşgul olmak, Müslümanları uyandırmak, dünyada olup bitenleri doğru anlatmaktır.
Yüce Allah’ın izniyle bu bilinçle oluşan halklar ümmeti yeniden teşkil etme yoluna gidecekler, ümmet oluşunca da dünyaya rahmet yağacak. İslam ile tecelli eden barışı ortamında sırf Müslümanlar değil tüm insanlık mutlu olacak, inşaallah.

FETÖCÜ AHMAK HAİNLER
Allah aşkına tüm bu yaşananları bize bir Erdoğan meselesi olarak yutturmaya çalışmayın artık. Millet olarak meselenin bir ölüm-kalım meselesi olduğunu çoktan fark etmiş durumdayız.
Şunu çok iyi biliyoruz ki; Bizden sadece Recep Tayyip Erdoğan'ı istemiyorsunuz. Bizden ne kadar kutsalımız varsa koparıp almak istiyorsunuz. Bunu da başkomutanımız üzerinden yapıyorsunuz.
Size ne Recep Tayyip Erdoğan'ı vereceğiz. Ne de kendimizi teslim edeceğiz. Bu böylece belleyesiniz. Çok az bir zamanda hepinizi iyice belleyeceğiz, iyi bilesiniz.
Ümmet ve millet olarak Recep Tayyip Erdoğan'a gönülden bağlıyız, onu hatasıyla, duruşuyla, imanıyla bir bütün olarak seviyoruz. Biz onun davasını seviyoruz. Davasına sadakatini seviyoruz. Hak yolunun yolcusu olduğunu biliyor ve onun için de yolunda ölüyoruz. Siz bunları asla anlamaz-anlayamazsınız bunu da çok iyi biliyoruz.

15 TEMMUZ
15 Temmuz akşamı tabiri caizse Milletimiz darbeyi atlatabilmesi için devletine zaman kazandırdı. Tüm vatan sevdalıları şehadet şerbetini içmeye hazırdı. Onun içinde başkomutanın bir sözüyle Allahu ekber nidalarıyla meydanlara aktı. Vatan aşkıyla tankların önüne yattı kurşunlara atladı.
Nasibi olan yiğitler kutlu payına aldı. Sizlere de gazilik kaldı. Şehitlik peşinde koşanlar merak etmeyin sizin için daha çok fırsatlar oluşturacaklar.
Bu kutlu davanın yiğit evlatları İnanıyorum hepiniz gözünüzü kırpmadan Allah için, kuran için, vatan için, devlet için tüm kutsal değerlerimiz için gözünüzü budaktan sakınmayacak, cephelere koşacaksınız ve şehitlik için yarışacaksınız.
Helikopterinden ateş açarak, milletine ölüm yağdırdığı o dehşet anında, Fetönün darbeci pilotuna bir yiğidimizin haykırdığı gibi ‘’Yer yüzünde ve gökyüzünde bizi mağlup edecek tek şey ALLAH tır. O da bizimle beraberdir’’
Bu ali millet dost düşman tüm dünyaya tekrar haykırdı “ La galibe İllallah.”

ACİLEN
Anayasa değişikliği gerçekleştirilmeli eş zamanlı olarak siyasetteki bu çarpık işleyiş bitirilmeli. Bu böyle gitmemeli. Bir genel seçime ya da yeni anayasa için referandumuna gidilmeli. Yeni anayasa üç aşağı, beş yukarı hazır yeni meclisi ve yeni kabineyi bekliyor.

NİÇİN
biz de ABD ve AB'de nin anti demokratik uygulamalarını, yaptıkları insan hakları ihlallerini ve çifte standartlarını, modern sömürü yöntemlerini, başka ülkelerin iç işlerine karışmalarını raporlar hazırlayıp dünyaya duyurmuyoruz.