“2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi demokrasi tarihimizin en çetin cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Çünkü çok farklı yerlerde değişik koalisyonlar kuruluyor. Hepsi birden yüklenecek. Amaç yeni Türkiye’yi çökertmek.
Planlanan oyunlar hayata geçerse ülke geri dönüşü olmayan bir yola girer diye heveslenenler var. Ama boşa umutlanıyorlar…
Hatta tam tersine bu planlar da diğerleri gibi Ak Parti’ye ve Erdoğan’a yarayacak. Türk halkı kaosu ve devlete isyanı tasvip etmez, her zaman itidalden ve sükûnetten yana tavır alır.
Bu planlar olsa olsa Başbakanımızın köşk seçimlerinde elini güçlendirir. Zaten birinci turda elde edeceği zaferi, iyice pekiştirir. Görün bakın çıkacak olaylar Erdoğan’ın hanesine en az beş puan olarak yansıyacak. Ve başbakanımız ezici bir oyla %53 - %58 bandında bu seçimi de alacak; Türkiye’nin son cumhurbaşkanı ilk devlet başkanı olacak.
Şimdi gelelim kafalardaki en büyük ve en zor soruya. Sayın Başbakan köşke çıkarsa Ak Parti’de çözülme olur mu?
Cumhurbaşkanlığı sürecinde Ak Partililerin ve ülkeyi yönetenlerin cevaplaması gereken en zor soru bu ve bu soru cevaplandırılamadığı için bu süreç de tıkanmalar yaşanabilir.
Asıl sıkıntı Sayın Başbakan Cumhurbaşkanı olduğunda yani seçim sonrası yaşanacaklarda. Kurulacak olan yeni partinin durumu ve kimin genel başkan olacağı, bu partiyi kimlerin nasıl kurduracağı, hangi partilerden kaç milletvekilinin istifa ettirileceği üç aşağı beş yukarı belli oldu. Sıra rötuşlarda…
Yoksa hem Erdoğan hem de seçmen cumhurbaşkanlığına hazır. Ama Ak Parti kadroları buna hazır mı? Bence değil. Peki, hazırlanabilir mi? Bence hayır. Çünkü bu kadar tuzlukla ve statüko oyuncağıyla bu imkansız.
Ak Parti kadrolarının ve özellikle milletvekillerinin %40’ı eski Türkiye’nin elemanı. Bu halde Yeni Türkiye’ye uyum sağlamaları imkânsız.
Muhalefet partileri ise, tam bir fecaat. Oran %60’larda. Bunun herkes farkında..
Bu bağlamda 120 ila 150 milletvekilinin partilerinden istifa edeceği/ettirileceği yönünde duyumlar mevcut. Bir de CHP ve MHP bu istifalardan ne kadar yara alacak ve nasıl ayakta kalacaklar? Ya da kalamayacak, bölünecekler. Özellikle de CHP, 2 ya da 3’e bölünmek yazılmış kaderine.
Zaten Türkiye’de bir muhalefet sorunu varken ya hepten biterlerse? Ya bir de iktidar sorunu yaşarsak? Türkiye bu kadar belirsizliği ve böylesine bir kaosu kaldıramaz. Bırakın Türkiye’yi, dünyada hiçbir ülke kaldıramaz.
Bu durumda Sayın Davutoğlu en güçlü Başbaşkan adayımız oluyor. Yeri belli ve garantide olan nadide insan.
Sayın Gül’ün ise emeklilikten başka çıkar yolu yok gibi geliyor bizlere. Bir yol daha var ki; Allah etmeye. Kendisi de bu yola tevessül etmeye. Bu yaşta torun sevmek nasip olmaz her siyasetçiye. Zirvede bırakmak gerek her ama her yerde.
YORUMLAR