Her gördüğünüze sakın inanmayın; Mütemmim cüzlere kanmayın
Reklam
Murat Yaman

Murat Yaman

Yorum-lu-yorum

Her gördüğünüze sakın inanmayın; Mütemmim cüzlere kanmayın

17 Nisan 2015 - 16:58

Korku imparatorluklarını mütemmim cüzleriyle kuruyorlar

Bütün varlıklar, rejimler, yönetimler ve devletler mütemmim cüzlerle var olurlar. Birisi var olacak ki diğeri de var olabilecek ya da biri çöktüğünde diğeri de çökecek. Bunları görmek için olaylara aklı selimle bakabilmek ve biraz daha mutedil olmak gerek.

Bütün şeytani rejimler, yönetimler ve devletler birbirleriyle kavga ediyormuş gibi, rakipmiş gibi, yaptılar. Sürekli düşmanlık ürettiler, aslında birbirlerinin varlık kaynaklarıydılar. Amerika var olabilmek için İran’ı var etmek zorunda ya da el kaideyi ya da başka bir şeyi. Batı şeytani varlığının devam ettirebilmek için sürekli yeni düşmanlar (şeytanlar) üretmek zorunda.

Bu ürettikleri düşmanlarla, bütün demokratik talepleri bastırdılar. Tüm insan hakları ihlallerini meşrulaştırdılar. Korku imparatorluklarını mütemmim cüzleriyle kurdular. Korku kitleleri toplumları yönetmenin yönlendirmenin en kolay yoludur, çünkü itirazsız her dedikleri olur.

şeytanlara hocalık yapan siyonistler ve haçlılar iş başında

Yoğun bir enformasyon savaşı yaşanıyor, arkasında neler çıkacağına çok dikkat edilmeli. Günümüzde yaşananları yorumlamak için biraz daha bekleyin. Acele etmeyin. Kötülüğün babası üst aklın şeytani ayak oyunlarına kurban gitmeyin.

Algı operasyonları doğrultusunda, ortalıkta çok farklı (görsel ve zihinsel) belge gezdiriliyor. Bilgi kirliliği hat safhada. Her gördüğünüze sakın inanmayın, zamana bırakın. Ama asla unutmayın. Unutursanız yok olursunuz.

Çok yanılıp hatalar yapmak istemiyorsak, IŞİD ve DAİŞ dahil tüm yaşananları düz mantıkla okumamalıyız. Daha mutedil hareket etmeliyiz ve alt okumalar yapmalıyız. IŞİD ve DAİŞ ile ilgili hiç bir şey göründüğü gibi değil. En değme Şeytanlara hocalık yapan Siyonistler ve haçlılar iş başında.(zannımca IŞİD ve DAİŞ farklı yapılar)

siyonistlerin ve haçlıların ürettikleri mezhepçi terör

Terör Örgütleri çarpıştırılarak kitleler bir birlerine kanlı haline getiriliyor. Her Siyonist ve haçlı şeytan (aktör) kendi ihtiyaçlarına ve çıkarlarına göre çözüm üretiyor. Müslümanları ve mazlumları kimse düşünmüyor. Dökülen onca masumun kanını hiçbirisi umursamıyor. Varsa yoksa emperyalist emelleri ve bitmek tükenmek bilmez dünyevi istekleri.

Siyonistlerin ve haçlıların ürettikleri Mezhepçi terör İslam âlemine ve bölgeye telafisi zor yaralar açıyor. Bölgede İran’ın önünü açıyorlar fakat İran’ın oluşturmak istediği Şii hilalinin, olumsuz etkileri sırf bu bölgeyle sınırlı kalmayacak, ateşi tüm batıyı ve dünyayı da saracak.

unutmayalım, hatırlayalım ve hatırlatalım gerçekleri görelim

Suriye'de Esed, Mısır'da Sisi, ve Libya'da Hefterler kanla, canla ve her türlü hile ile acıyla nasıl iktidar yapılmak isteniyorsa, Ülkemizdeki yerli kılıklı münafık versiyonları da, kimi zaman düz, kimi zaman paralel yöntemlerle iktidar yapılmak istendi. Ve dahi istenecek.

Ancak Allah'ın lütfuyla ve bu millete bahşettiği büyük destekle ülkemiz birçok acı olayları atlatarak bu günlere geldi. Yaşadığımız onca acıyı ve geldiğimiz noktayı unutmayalım, hatırlayalım ve hatırlatalım. Eğer unutursak kalbimizden önce neslimizi kuruturlar. Gerçekleri görelim.

Müslümanlar, kendilerini çok yakından ilgilendiren ve etkileyen olayları hiç unutmamalı. Kaybettiklerini elde edene kadar mücadeleye devam etmek için de yaşadıkları acıları akıllarından asla çıkarmamalı. Geçmiş de Müslümanlara yapılan saldırıları unutursak, huzurlu bir gelecek inşa edemeyiz, değil mi?

ŞUNU SAKIN SAKIN HA UNUTMAYALIM:

Bir Saddam Hüseyin idam etmek için milyonlarca insanı katlettiler, 5 milyon çocuğu yetim, Bir milyon kadın dul bıraktılar. Yetmedi bir o kadar kadın ve çocuğa tecavüz ettiler. Ya bir Erdoğan’ı idam etmek için ne kadar canımızı yakacak(alacak)lar.

UMUT

Aydınlık karanlığın mütemmim cüzüdür aynı zamanda Aydınlıkta karanlığın en koyu halinde doğmaya başlar. Gün gece olmadan şafak doğmaz. Yoldaki baharı kış vuruyorsa bahar yakındır. Ölecek hasta son bir iyilik yaşar (vahşi batı ölecek son iyiliğini yaşıyor). İyileşecek hastaysa son bir kez ağırlaşır (islam alemi iyileşecek son ateşli halini yaşıyor). UMRAN HAN

Batı Medeniyeti'nin!!! Katliam Tarihinden:

İngilizlerin Kenya’da Gerçekleştirdiği Sömürge Düzeni ve Soykırım

İngilizler, 1895 yılından itibaren Güney Afrika’dan Kenya’ya kadar uzanan Doğu Afrika sahillerine ve iç kısımlara beyaz insanları taşıyarak beyaz bir Afrika kurmayı planladılar. Avustralya ve Amerika kıtasındaki İngiliz sömürgelerine gidecekleri Afrika’ya yönlendirmek için özel teşvikler verdiler. Hatta Hindistan sömürgesinden buraya yerleştirmek için Hintliler getirdiler.

Birinci Dünya Savaşı sonrası İngiltere’ye dönen askerlere Kenya’nın yerli halkının elindeki verimli araziler tahsis edilerek buraya yerleşmeleri sağlandı. Verilen arazilerin tapuları 999 yıllıktı. Getirilen bu İngilizler Kenya’da İngiliz aristokrasi sınıfına bağlı olarak yönetildiler. Bu sömürgeleştirme sonucunda Kenya halkı topraklarının %75’ini beyazlara terk etmek mecburiyetinde bırakıldı. Yerli halk topraklarından çıkarılarak, burada kurulan beyazlara ait çiftliklerde köle olarak çalıştırıldılar.

Beyazların Kenya’daki toprak işgalleri 1936 yılına kadar devam etti. Afrika’daki İngiliz sömürgeleri içerisinde en fazla Avrupalı nüfusun bulunduğu Kenya’da 1950 yılında 60.000 beyaz göçmenin elinde 43.000 km2 toprak vardı. Toplam nüfusun % 1’ini teşkil eden Avrupalılar ülke genelinde ekilebilir arazilerin % 25’ine sahip olmuşlardı.

1949 yılında “Mau-Mau” adıyla İngilizler aleyhine başlatılan isyan giderek her tarafa yayıldı. Londra ayaklanmayı bastırmak için Kenya'ya askeri birlikler gönderdi, Hiçbir acıma duygusu olmayan İngilizler kısa süre içinde 15.000 Kenyalıyı gözlerini kırpmadan öldürdüler (Bir kısım araştırmacılara göre bu sayı iki kattır). İsyancılardan 100.000 kişiyi tutuklayıp hapse attılar.

Büyük mücadelelerden sonra Kenya, 12 Aralık 1963 tarihinde bağımsızlığına kavuştu.

YORUMLAR

  • 0 Yorum