İslam aleminin sorunları
Reklam
Murat Yaman

Murat Yaman

Yorum-lu-yorum

İslam aleminin sorunları

29 Eylül 2014 - 09:27

Hayatımızın her alanına yayılmış ufak sorunlarımıza bile çok basit cevaplar varken, Müslümanlar bu sorunlarla anlamsız bir boğuşma içerisindeler. Her bir grubun, cemiyetin, cemaatin bu kadar basit sorunlara dahi aynı cevapları yok.

İslam Âlemi’nin sorun çözme potansiyeli o kadar az ki,

bu kadar basit sorunlarla lime lime edip parçalıyorlar. Hele ki ırk ve etnisite konusundaki problemlerde resmen dibe vuruyoruz.

Esasında cevap o kadar basit, çözüm yöntemleri o kadar kolay ki. Hem Kur-anda hem de sünnet-i saniye de bu sorun ve sorunlar öyle bir güzel çözülmüş ki o kadar olur.

Fakat isimlerinin başında koca koca sıfatlar taşıyan ya da taşımayan bir kısım Müslüman aydın takımında bunları algılayacak ve uygulayacak feraset de yok izan da. Hâsılı her şeyin başı olan iman yeterli derecede yok.

Müslümanları yönlendiren ve yöneten ekipte; yani esas problemleri çözecek kesimde problemlerin kaynağı başlıyor. İslami bakış açısının ne olduğunu tam olarak anlamayan, anlamlandıramayan, daha İslami idrak edememiş bu aydıncık tabakasını Allah hak getire.

Gelde bu ekipten Müslümanların sorunlarına çözüm bekle. Hatta ve hatta bunların sorun çözme yöntemleri ve çözümleri başlı başına İslam âleminin başına bela. Ne teşhisleri ne de çözüm önerileri çare olamadığı gibi sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getiriyorlar. Olan İslam âlemine ve Müslümanlara oluyor.

Bu zevat asla doğruyu bulamaz. Çünkü doğru kaynaklardan beslenmiyor. Kestirmeden sonuca ulaşmak içinde kendi saçma sapan fikirlerini İslami ritüellerle süslüyorlar. İslami boyalar kullanıyorlar. Böylece de İslami oluyorlar.

Sonuç olarak, Müslümanlar artık kendilerini, ırkları, etnik kökenleri veya cinsiyetleri ile tanımlar oldular. Ve bu durum yeni çatışmalar, yeni yeni sorunlar getiriyor beraberinde. İslam âlemi ve Müslümanlar Kur-an'a ve sünnete yönlerini dönmedikçe en basitinden en zoruna tüm sorunlarına bir çözüm bulamazlar.

Heleki sahip oldukları bu elit yapıyla(Ne kadar elitler o da tartışılır). Bu elit yapı İslam âleminin her nevi sorununa seküler referanslarla çözüm arıyorlar. Bu da çıkmaz sokak. Allah'a ve Peygamberine sırtlarını dönerek kendilerinden referanslar üreterek çözümün değil daha çok sorunun parçası oluyorlar. Neden fikir hayatımız bu kadar karışık.
Neden çözüm üretemiyor, çözüm mekanizmalarını çalıştıramıyoruz? Kavramlar değil; Kişiler tartılaşıyor. İçi boş lakırdılar ediliyor. Sorunların etrafında geziliyor. İçine dalınmıyor.

Tefekkür edememiş, edemeyen mütefekkirlerden medet umuyoruz. Maalesef fikir ediniyoruz. Aklımızı manayla çalıştırmaya çalıştırmaya, ruhumuzun bir yanını hep yıkık bıraktık, hep yarım kaldık.

Taklitçi çakma mütefekkirler aklımızı da, ruhumuzu da iflas ettirdiler. İslam âlemi olarak bu sorunlarımıza kapsamlı bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Bu çözüm ve çözümleri üretecek yek ülke de Türkiye. Tüm İslam âlemi, ellerini Rablerine gözlerini, Türkiye'ye kulaklarını, Halifenin sesine çevirmiş çözüm bekliyor.

Evet, bu sorunlar yumağı haline gelmiş İslam âlemine en kestirme, en uygulanabilir çözüm halifeliğin ihyasıdır, Meşveret makamının ihyasıdır.

Fetva kurulunun kapısının açılmasıdır. Bunun 5n 1k sını İslam dünyası geçmiş deneyimlerine dayanarak oluşturacaktır. İslam âlemi bu dinamiklere sahiptir. Halifelik çok mükemmel bir şekilde revize edilip bu yüzyılın gereksinimlerine uygun hale getirilebilinir.

İslami kimlikli aydınların, tartışmaktan ve konuşmaktan korktukları bu konuyla (halifelik) ilgili yazılarımızda bu hassas konuyu ilerleyen günlerde daha detaylı bir şekilde irdeleyeceğiz.

YORUMLAR

  • 0 Yorum