Ucube seçkinler ve payandaları
Reklam
Murat Yaman

Murat Yaman

Yorum-lu-yorum

Ucube seçkinler ve payandaları

16 Ağustos 2014 - 15:45

Benim için yaptığın her tanımlamada, beni koyduğun her kalıpta, kendini hapsediyorsun aslında. Artık var bunun farkına. Ve bırak artık beni bana. Sende git kendi hayatını yaşa. Bana da, daha karışma. Yani ilk önce kendini, sonra da beni özgür bırak. Var oluş gayeni bizzat yitirmişsin. Kendin ve benim için bir şiddetsin. Beni ben adına kavramsallaştırıp tarif ederken aslında hayal dünyandaki kendini anlatıyorsun. Bunu da benden istiyorsun. Ben senin zihin kodların arasına sıkışıp kalacak kadar aciz değilim. Ben beni ben yapan özelliklerimle benim. Bana özgüyüm. Ben, sen olmak istemiyorum. Seni de, sana bırakıyorum. Ben seninle ne aynı ne de ayrı olmak istiyorum. Gri alanlar bırak bana. Ben artık ben olarak kalmak istiyorum anlıyor musun?

Haklı olduğunu ve hakkaniyet adına konuştuğunu söylüyorsun ama cümlelerinde sataşma ve uç anlaşmazlıklar var. Hâlbuki bir sussan; hal dilinle bir tanışsan. Ah bir de bu kadar bencil olmasan. Bak ben sukutumla dinliyor, bekliyor ve seni anlamaya çalışıyorum. Öfkenle halden hale geçiyorsun da, hal dilini bilmiyorsun. Halden anlamıyorsun.

Öyleyse entel dantel hallerinle hep kal marjinalde.

Sen ve siz; ucube seçkin-ler ve oyuncakları

İmtiyazlı bir grup seçkin bir hayat sürsün diye yıllarca acı çektirdiniz millete. Her şeyin tabi sahibi olarak kendinizi gördünüz, her şeyin karar sahibi olarak da yine kendinizi görüyorsunuz. Onursuz bir kibirle her kutsalımıza, her değerimize saldırıyorsunuz.

Türkiye’nin vampir komprador burjuvazisi ve oligarşik bürokrasisi olarak, toksinleşmiş çıkar gruplarısınız. Barışın ve bu ülke sevdalılarının karşısında hep engel olarak durmaktasınız.

Vahşi kapitalizmin ucube seçkinleri bizim adımıza her ne varsa mahvettiniz. Tek ideolojiniz; kendi emelleriniz, kendi keyif ve istekleriniz. Bu söylemlerinizi öylesine bir ideolojiyle bizlere sunuyorsunuz ki; bilinçaltımızı zaptı raptı altına alıyor. Bilincimizi dumura uğratıyorsunuz.

Anlayışsız insanlar kavramların israfına yol açar. Konuşmalarının sınırlarını bilmedikleri gibi yerini de bilmezler. Kendilerini çözümleyememiş bu insancıklar, insanlığın devasa problemlerini cahilce cesaretleriyle çözmeye kalkıyorlar.

Bu ahlaksız saldırganlara karşı bizim direnişimizin dili hep ahlak ve değerler olmalı. Bizler yok etmeye, yakmaya, yıkmaya değil, diriltmeye, yaşatmaya geldik. Kendimiz yitip gitsek de bu mümbit topraklarda sevgi ekmeye geldik.

Biliyoruz ki bu memleketi, bu milleti seven, bu dünyada cehennemlerden cehenneme gider, sürgünden sürgüne sürülür. Hasılı, biz bu memleketi karşılıksız hatta ve hatta cennetsiz, ödülsüz sevdik. Sevdiğimizi bile söylemeyi ayıp sandık. Çünkü seven sevdiğini söylemezdi; sadece sevgisini yaşardı. Biz bu memleket için cennetlerden vazgeçtik; cehenneme gül gülistan dedik…

Bismillahirrahmanirrahim
İnnemel mü'minune ihvetun

YORUMLAR

  • 0 Yorum