Yeni Türkiye, bir kez daha 'küresel saldırı' altında. Batı yeni bir 'haçlı seferberliği' başlattı. Tarihlerinde ki en vahşi operasyonlara gizli start’ı verdiler. Bu doğrultuda oluşturulan uluslararası koalisyon, çözüm sürecini yok edip, bölgeyle bütünleşmemizi engellemek için her türlü 'şeytanlığı' yapabilecek boyutta.
Türkiye’nin bölgesel güç olması, ABD İNGİLTERE İSRAİL VE BATILI ÜLKELERİ her zamankinden daha vahşi yapıyor. Ankara'nın İslam başkentleriyle ve Erbil’le buluşması, haçlı koalisyonunu ve Müslüman görünümlü uşaklarını çileden çıkarıyor.
Suriye ve Irak’ı altın tepside IŞİD’ e sunanların bir hedefi de Ankara'nın Erbil'le yaptığı petrol anlaşması. Bu anlaşmayı, 'İslamcı' maskeli ve 'Şeriatçı' etiketli IŞİD ile engellemek istiyorlar. ABD'nin başını çektiği Batılı ülkeler, Türklerin, Arapların ve Kürtlerin bölgede ki petrolü kontrol etmelerini istemiyor
8 yıl önce El Kaide'ye bağlı olarak kurulan 'kontra' terör örgütü IŞİD'in dini ve mezhebi örtüsü, arkasındaki Batılı güç merkezlerini kamufle edemiyor. IŞİD'in içinden çıktığı El Kaide, zamanında CIA Operasyonu olarak kurulmuş bir örgüt değil midir. El Kaide'den ayrılmış olması, kontra terör örgütünün gizli hesabın dışına çıktığı anlamına gelmez.
IŞİD Suriye’de muhalefetin yanında savaştı mı? Hayır. Esat için çalıştı. Rejim için muhalefeti, dünyaya kelle kesen örgüt olarak lanse etti. Özgür Suriye Ordusu ile savaştı. Esed'e tek bir kurşun sıkmadı. Suriye’de ne kadar petrol kuyusu varsa gitti tepesine çöktü. Şu an aynısını Irak’ta da yapıyor.
Güçlenen Türkiye’nin önünü kesmek için İsrail, Esad, Maliki, Neoconlar, İran, Fransa, İngiltere IŞİD diye bir paramiliter örgütü kurdular. IŞİD uluslararası bir koalisyonun ürünüdür. Dışarıda IŞİD, içerde PKK artıkları, DHKP-C kisvesinde ki Gladio, Paralel Yapı ve Baronlar. Aynı zamanda aynı hedefe vuruyorlar. Her daim hedeflerin de yeni Türkiye ve yeni Ankara var.
Açık kimlikleriyle ortaya çıkmaya korkanlar, içeride Paralel Yapı, dışarıda IŞİD adıyla karşımıza çıkıyorlar. Bu küresel korkaklar koalisyonu yaklaşık bir yıldır TÜRKİYE'yi, El Kaide ile aynı fotoğrafın içine yerleştirebilmek için her türlü entrikayı gerçekleştirdi. Şu anda IŞİD için benzer oyunları sahneye koyuyorlar.
Hedef aynı, oyun kurucular aynı bir tek kullandıkları figüranlar zamana ve ihtiyaca göre değişiyorlar o kadar. Amerikancı-İsrailci Paralel Örgüt'ün beyni yıkanmış, gözü dönmüş elemanlarını da en yeni argüman olarak bu küresel entrikalarına eklemlediler.
Edirne ile Kars sınırları arasında sıkışalım, hiç çıkamayalım, sürekli birbirimizi öldürelim istiyorlar. Ama nafile o günlere bir daha dönmez, Türkiye. Hele ki yeni Türkiye'de asla yer yok böyle şeylere.
Ne ABD ne İSRAİL ne de diğerleri Türklerin, Arapların ve Kürtlerin petrolü ve bölgeyi kontrol etmelerini önleyemezler. Bundan gayrı, Türkler, Kürtler ve Araplar son sözün sahibi olacaklar. Müslümanları eskisi gibi daha da sömüremezler. Çünkü ALLAHIN VAADİ VAR.
Sıkıntıda olan Türkiye değil. Sıkıntıda olanlar ABD İNGİLTERE İSRAİL ve Batılı ülkeler. Onun içinde Müslüman kanı dökmeye devam edecekler. Hem de her zaman kinden daha azgın, her zaman kinden daha arsız olacaklar.
Musul, Kerkük, Erbil, Halep, Şam şimdi bize her zamankin den daha da yakın. Çok uzak olmayan bir gelecekte Musul ve Kerkük e Türk bayrağını Kürtler ve Arapların dikmesi içten bile değil. Çünkü onların tek gerçek dostu TÜRKİYE'dir. Türkiyesiz hayat Kürtlere ve Araplara cehennemden beterdir.
Bu olaylar Türkiye’nin büyüme sürecini daha da hızlandırır o kadar. Türkiye bu durumdan daha fazla büyüyerek çıkar. Sınırlar her an değişebilir, bölgede. Zaten fiili olarak değişti bile. Cetvelle çizilen sınırlar tekrar doğal haline dönecek. Suni sınırlarla bölünen halkların, kardeşleriyle olan hasreti bitecek.
Irak ve Suriye devletleri kalmayacak yakın bir gelecekte. Sadece bu iki ülke değil birçok ülkenin ya sınırları, ya sistemi, ya rejimi değişecek. Dünyanın düzeni değişecek. Yeni Dünya ya yeni küresel adil düzen gerek. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Hiçbir zorbaya, diktatöre yer yok bundan sonra İslam âlemin de. Müslümanlar uzun yıllardan sonra o eski güçlü zamanlarına tekrar kavuşacaklar. İslam coğrafyası olmaktan çıkıp yeniden İslam’ın dünyası olacağız. Allahın vaadi yakın yeter ki bizler yerlerimizde muhkem duralım. Son kertede kayıp edenlerden olmayalım.
Bu küresel şer koalisyon ne yaparsa yapsın bu saatten sonra başarılı olma şansı yok. Gidecekler, döktükleri tüm kanların, yaptıkları tüm haksızlıkların bir bir hesabını vererek gidecekler. Öyle bir gidecekler ki bir daha geri dönmeyi düşünmeye mecalleri bile kalmayacak.
Müslümanların içindeki bilumum uzantıları, bizden gibi görünen işbirlikçi münafıkları ve haçlı dalkavukları ne kaçacak bir delik, nede sığınacak bir gedik bulacaklar. Mahşeri hesaptan asla kurtulamazlar.
Ümmeti Muhammet’in hesabı daha fazla ötelenemez.
Allah mühlet verir ama ertelemez.
YORUMLAR